“GEÇEN YIL”
Altını çizerek söylüyorum: bundan “TAM 1 YIL ÖNCE”, 2024 yılının sonu, 2025 yılına girerken…
Asgari ücret: 17.002 TL idi.
Ve Özgür Bey, asgari ücret görüşmeleri sürerken, hatta görüşmeler başlamamışken bir slogan üretti. Kendi tabanına popülist bir söylem geliştirme kaygısıyla kafiyeli bir slogan buldu:
“Asgari ücret talebimiz 30, bunun altındaysa biz yokuz” dedi.
Her yerde bu sloganı kullandı. Tabanına her gün yeni bir şovla çıkan Özgür Bey, maalesef ışığı kapatıp açamadı, kırmızı kartı yeterince gösteremedi ve kendi tabanına hayal kırıklığı yaşatınca, yeni bir şov heyecanıyla “30 yoksa biz yokuz” demeye başladı.
Kimse de çıkıp sormadı: “30 yoksa neyde yoksun Özgür Bey?” Üstelik normalleşme tam gaz giderken bu soru sorulmadı.
Sorgulamaktan uzak kalan halkı gören Özgür Bey, oyununu sürdürdü ve arada bir de muhalefetmiş gibi görünerek adeta kendi tabanına uyku hapı vermeye devam etti.
Özgür Bey kendi tabanına uyku hapı verirken, işçilere reva görülen rakam 22.104 TL oldu.
“30 yoksa biz yokuz” sloganının uyku hapı etkisi göstermeye başlamış, Özgür Bey’den de CHP tabanından da çıt çıkmamıştı.
Evet, Özgür Bey ve bu oyundaki tüm oyuncular “yalandan” muhalefet gibi görünmeye ve halka uyku hapı vermeye devam ediyorlar. Aynı senaryo tekrarlanıyor.
Bu yıl 22.104 TL olan asgari ücreti 39.000 TL yapmak için bir rakam salladı Özgür Bey.
Neden 39 bin TL? Bilen yok. Özgür Bey’i 39’a gelince durduran şeyi bilmek mümkün değil. 40 dememesinin nedeni neydi? Bunu da kimse bilmiyor.
Veya neden 38 barajını geçmişti? Bilen yok!
Düz 40 olursa inandırıcı olmayacak. 38 olursa, 38. Şaibeli Kurultay makara konusu olacak diye 39 demiş olmalı. Ya da yazı tura atmıştır, kim bilir.
Bırakın önceki yılı, bu yıl bile 30’u alamadı bu halk.
Evet Özgür Bey, ne diyorsunuz?
Anlaşılan o ki, hiç bir çalışma olmadan, rakı sofralarında hafif çakır kafalarla ortaya atılmış bir rakam sizin asgari ücret politikanız.
İki yıl üst üste uzak yakın bir şey ortaya koyamadınız. Hatta geçen yıl “30” dediğiniz rakam bu yıl bile ortada yok. Salladım geçtim ekonomi programı…
Anlaşılan o ki, iktidar 3 yıl önce “Çin modeli ekonomiyi” hayata geçireceğiz, “Asgari ücret değil, genel (ortalama) ücret olacak” dediğinde siz hangi mezeden yesem, viskime kaç buz koysam diye düşünüyordunuz… Neyse…
Özgür Bey cephesinde değişen bir durum yok. Memleketin yarısından fazlası açlıkla, yoksullukla, sefaletle boğuşurken Özgür Bey’in gündemi daha çok bireysel.
Hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, vurgunlar, talanlar… Perde gerisinden halkın görmediği bir pazarlık… Bu pazarlık Özgür Bey’i esir almış mıdır bilmem. Ama iktidarın payandalarından biri oluyorsa, Erdoğan’a teşne oluyorsa aklımıza gelen, muhalefetin esir alındığıdır.
Yazacak, anlatacak çok şey var.
Normalleşme tiyatrosu tutmayınca; Özgür Bey’e muhalefet-miş gibi yaparak popülist şovlarla kendi tabanını uyutma görevi verilmiş anlaşılan.
Görevini ne kadar iyi yaparsa, korktuğu sonuçtan o kadar uzaklaşacak belli ki.
Halkın açlık sınırının altında bir rakama mahkum edilmesine sessiz kalmasının, daha da önemlisi eyleme geçmemesinin sebebi nedir?
Sanırım halkın peşine düşeceği ve son umut sarılacağı SON KALE işgal altında.
Ve net bir şekilde tekrar edelim, burada kalsın son cümlemiz:
CHP bir suç örgütü tarafından işgal edilmiştir.
Suçlar iktidar tarafından bilinmekte ve koz olarak kullanılmaktadır.
Özgür Bey ve yönetimine muhalif seçmeni uyutma görevi verilmiştir.
Özgür Bey, Ekrem Bey ile aynı kaderi paylaşmamak için verilen görevi yapmaktadır.
Fakat sonuç değişmeyecektir.
