Birkaç gün önce Özgür Özel, Halk TV yayınına katıldı. Bir ara kelimesi kelimesine şu cümleleri sıraladı:
“……. Öyle hiiiiiçç kimse, ‘Ekrem’i bırak kendi yoluna bak.’ Ben Ekrem’i bırakınca kendi haysiyetimi, kendi onurumu… Ben Ekrem’i geride bırakınca bize umut bağlayan bütün yoksulları da geride bırakmış olurum.
Çünkü bugün arkadaşını satan, bugün belediye başkanını satan, bugün (Cumhurbaşkanı) adayının arkasında durmayan, yarın gariban işçinin, emeklinin, emekçinin mi arkasında duracak? O zaman bir başka teklifle de onları satacak….”
Evet! Özgür Bey, “haysiyetinden, onurundan” bahsederek Cumhurbaşkanı adayının arkasında durmayanın onursuz ve haysiyetsiz olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı adayını satanların onursuz ve haysiyetsiz olduğunu beyan etti. Canlı yayında. Açık ve net cümlelerle.
Bu cümleleri duyunca doğal olarak Sayın Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığından önce yaşananlar, Cumhurbaşkanlığı sürecinde yaşananlar ve—başta 38. şaibeli Kurultay olmak üzere—sonrasında yaşananlar aklıma geldi.
O nedenle Özgür Bey’e bazı sorular sorma ihtiyacı hissettim.
Özgür Bey’e ulaşmak mümkün olmadığı için sorularımı bari buradan sorayım dedim.
Özgür Özel’e Şu Soruları Sormak İsterim
İlk bölüm: Ağırlıklı olarak Ekrem İmamoğlu ile ilgili sorular.
Güzel bir soru ile açılışı yapayım.
Evet Özgür Bey, size bir soru:
Sayın Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı yolunda ilerlerken ve sizin ısrarla “Bizim adayımız Kemal Kılıçdaroğlu’dur” dediğiniz günlerde; Sayın Kılıçdaroğlu’nun arkasından iş çevirmeniz… Yani sanık/örgüt elebaşı Ekrem İmamoğlu ve 8–10 milletvekili ile Zoom toplantısı yapıp, Grup Başkanı olduğunuz halde Belediye Başkanı sanık Ekrem’den Zoom toplantılarında talimatlar, emirler alıp, el pençe divan durup Kemal Kılıçdaroğlu’nu devirme planları yapmanız onurlu, haysiyetli ve namuslu bir davranış mıdır?
Bu durum Sayın Kılıçdaroğlu’nu hain ve sinsice arkadan hançerlemek değil midir?
Cumhurbaşkanı adayını satan bir insan onur ve haysiyet kavramından bahsedebilir mi?
Öyle Halk TV’de adeta köleleştirdiğiniz gazeteci görünümlü algı aparatlarıyla ekranlarda “algı” oluşturmak kolay. Gerçek soruları soralım da öyle devam edelim. Ben net soruyorum, net cevap isterim.
Özgür Bey;
Cumhurbaşkanı adayı olan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun, İstanbul’a sadece 2 saatlik mesafedeki Almanya’dan dönmesini beklemek yerine ona kumpas kurarak Saraçhane’de Meral Hanım ile sanık örgüt elebaşı Ekrem’in otobüs üstüne çıkıp kucaklaşması… Makam odasında “ceza haberini” alınca Meral Hanım ile sarmaş dolaş olup bu görüntüleri basına ayrıca servis etmeleri “onurlu, haysiyetli” bir davranış mıdır?
Mesela bu görüntüleri izleyince “İçinizden ‘Kılıçdaroğlu’nu sağlam sattık’ dediniz mi?”
Onurdan haysiyetten bahsetmeniz iyi olmadı. Şimdi benim sorularım bitmez.
Devam edelim çok onurlu, çok haysiyetli Özgür Bey…
14 Mayıs’ta seçim ikinci tura kalınca…
Milletvekilliklerini alanların, koltuğu kapanların başta olmak üzere herkesin ortadan kaybolması; 28’ine kadar sıvışmaları ve hatta Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olmaması için çabalamak onurlu ve haysiyetli bir davranış mıdır?
Peki ya 29 Mayıs 2023 sabahında, her zamanki beyaz gömleğiyle “değişim” çığırtkanlığı yaparak ve tek suçluyu Sayın Kılıçdaroğlu ilan ederek video çekmek onurlu ve haysiyetli bir davranış mıdır?
Bu, genel başkanını ve Cumhurbaşkanı adayını satmak mıdır?
Ne dersiniz?
Daha parti kendi içinde seçim sonuçlarını bile tartışmamışken, 38. Kurultay’da delege satın alarak Kılıçdaroğlu’nu arkadan hançerlemek onurlu ve haysiyetli bir davranış mıdır?
Partiyi mahkeme koridorlarına düşürüp 103 yıllık partiyi rezil etmek mi onurlu ve haysiyetli davranış; yoksa itirafçı olanları bile partiden atamamak mıdır onurlu davranış?
Partiyi rüşvetlerle, yolsuzluklarla, vurgunlarla anılır hale getirip akçeli işlere bulaştırmak mıdır onurlu ve haysiyetli davranış?
Yok öyle “Ağzıma geleni dedim geçtim.”
Sen önce bu sorulara cevap ver.
EkremEdit ve daha birçok sosyal medya trolleriyle Kılıçdaroğlu’na itibar suikastı yapmak sence onurlu ve haysiyetli bir davranış mıdır? Kılıçdaroğlu’nu satmak mıdır?
Kerbela’da Hüseyin olan Kılıçdaroğlu’nun önüne Hacı Bektaş’ta bir bardak su bile koymamak onurlu ve haysiyetli bir davranış mıdır?
Bunu özellikle Hacı Bektaş’ta yapmak da onursuzluğun, haysiyetsizliğin, utanmazlığın, arlanmazlığın dibi midir?
Kılıçdaroğlu’nun yüzlerine tükürdüğü U. Dündar ve F. Altaylı isimli edepsizlere koşa koşa gidip, Kılıçdaroğlu’na inat bu iki ahlaksıza röportaj vermek sence onurlu ve haysiyetli bir davranış mıdır?
Yoksa Kılıçdaroğlu’nu satıp onursuzluk ve haysiyetsizlik yapmak mıdır?
Duruşmadan birkaç gün önce “Safları sıklaştırın” diyen Kılıçdaroğlu’na “Benim safım belli” diyerek 5’li çetelerle iş tutup bu çetelere ihale dağıtan biri onurlu ve haysiyetli olabilir mi?
Kılıçdaroğlu’nu satmış olmaz mı?
Daha asıl sorulara gelmedim.
Ama ben sorularıma devam ediyorum.
İBB’nin kadrolarını AKP eskilerine, İyi Parti’nin sırtlanlarına ve Süleymancılara peşkeş çekmek sence onurlu ve haysiyetli bir davranış mıdır?
Silivri imamı Ekrem’in Nagehan Alçı ve AKP etiketli gazetecilerle Karadeniz turuna çıkıp, CHP’lilere Deniz Gezmiş 50. yıl anma etkinliğinde parmak sallayarak “Akıllı olacaksınız! Vız gelir tırıs gider!” diyerek azarlamaya çalışması mıdır onurlu ve haysiyetli davranış?
Seçenekli soru:
“Aşağıdakilerden hangisi onursuz ve haysiyetsiz bir davranıştır?”
A) Sanık ve elebaşı Ekrem’in, Özgür Bey’i adam yerine koymayıp İstanbul’un tamamında ve Türkiye’nin birçok yerinde belediye başkanlarını kendisinin belirlemesi.
B) Boğaza nazır 3 villayı rüşvet yoluyla almak.
C) Sadece 3 villa sanıyorduk; ihale, yolsuzluk, rüşvet, vurgun krallığı kurup İBB imkânları ile haraca bağlamak.
D) 1 Mayıs’ta halkı Saraçhane önüne toplayıp, halk cop yerken aradan sıvışıp Erdoğan’ın yanına koşmak.
E) Silivri imamının Oksijen gazetesinde Kılıçdaroğlu’na saldıran makale yayınlaması.
F) Hepsi.

Bir soru daha—seçenekli:
“Aşağıdakilerden hangisi onursuzluk, haysiyetsizlik örneğidir?”
A) Yenikapı’da belediye araçlarını dizip israf şovu yapıp, aradan geçen zaman içinde 5 katı daha fazla aracı daha yüksek rakama ve aynı şirketlerden kiralamak.
B) Fetö’nün kanalı Samanyolu TV’de aylarca spor yorumculuğu yapıp sürekli Fetö’cülerle iş tutmak mıdır; yoksa Fetö’nün ilk okulu olan Gülbahçe Koleji’ni Trabzon’da açan Hasan’ın oğlu olmak mıdır onurlu ve haysiyetli olmak?
C) İmamoğlu İnşaat üzerinden yüzlerce tapu devri alıp satıp, banka hesaplarında milyonlarca doları vurgun düzeninde kullanmak.
D) İBB’ye 3 tane Fetö’cüyü getirip belediyenin tüm verilerini bu kişilere kopyalatmak.
E) Belediyenin tüm verilerini İsrail şirketlerine vermek.
F) Hepsi.

İstanbul’da 10 tane kent lokantası açıp bütün İstanbul’u doyuruyormuş algısı yapmak sence onursuzluk ve haysiyetsizlik midir?
Veya;
İstanbul’da seçmen sayısı arttığı halde seçimi kazansa da 500.000 oy kaybetmek ve hâlâ ortada pişmiş kelle gibi sırıtmak onurlu mudur? Haysiyetli midir? Nedir?
İstanbul karda kışta kilitlenmişken Ekosistem’in, Kılıçdaroğlu’ndan habersiz çaktırmadan 2. BOP Eşbaşkanlığına soyunup İngiliz büyükelçisi ile balıkçıda görüşmesi sence onurlu ve haysiyetli bir davranış mıdır?
İPA (İstanbul Planlama Ajansı) adı altında bir algı merkezi oluşturup, burayı İmamoğlu PR ajansı gibi çalıştırmak sence Goebbels taktiği, onursuz ve haysiyetsiz bir davranış değil midir?
Bu sorular senin patronun ve kapısında emir eri olduğun Silivri imamı ile ilgiliydi. Silivri imamına “namusunu ve şerefini ortaya koyarak” kefil olduğuna göre bu sorulara şaibeli Genel Başkan olarak senin cevap vermeni bekliyorum.
İkinci Bölüm: Bu kez sorular Özgür Bey’in kendisiyle ilgili.
Dur hemen kaçma. Asıl şimdi başlıyorum.
Gelelim sana…
Senin de kendi adına cevaplaman gereken sorular var.
Öyle onurdan haysiyetten bahsedeceksen önce şu sorulara cevap vereceksin:
Şaibeli bir şekilde genel başkan olur olmaz;
İlk icraatın gözlerini çizdirmek, botoks yaptırmak, saçını jöleleyip AKP binasına Erdoğan’ın yanına koşmak sence onurlu ve haysiyetli bir davranış mıdır?
Yoksa ekose ceketini giyip Erdoğan’a “Ben sana Ekrem’den daha yakın olmak istiyorum” mesajı vermek de yine sence onurlu ve haysiyetli bir davranış mıdır?
Bunlarla yetinmeyip Erdoğan’ın kervanına katılıp soluğu Kıbrıs’ta almak ve üstelik buna Ecevit’i ve Denktaş’ı alet etmek ne kadar onurlu ve haysiyetli bir davranıştır?
Kıbrıs’tan döner dönmez MİTçileri partinin içine doldurup partilileri fişlemek seni onurlu ve haysiyetli biri mi yapıyor?
Memleketin her tarafı yanarken ve yeni doğan bebekler öldürülüp kanları sarılırken Ekrem ve Mansur ile Paris’te maç keyfi yaşamak; keyiften havalara zıplamak sence onurlu ve haysiyetli midir?
Silivri imamı için Dilek Hanım’ı, Derya Hanım’a gözyaşları içinde alkışlatmak ise sanırım onursuzluğun ve haysiyetsizliğin başka bir boyutu olmalı.
Ahmet Özer’le görüşme izni alamayacak pozisyona gelip 30 gün sonra rica minnet yalvar yakar, Adalet Bakanı “Adam gibi izin iste” dedikten sonra hazırola geçip adam gibi izin isteyerek ziyaret izni almak senin onuruna ve haysiyetine dokundu mu?
ABD’de TÜRGEV vakfının vurgunlarını söyleyeceğine Türkevi’nin reklam yüzü olmak senin onurunu ve haysiyetini nereye konumlandırdı?
TBMM Genel Kurulu’nda Erdoğan’ı ayakta karşılamak, içinden avucun patlarcasına alkışlamak ve milletvekillerine ayağa kalkmaları için baskı yapmak senin onuruna ve haysiyetine dokunmadı mı?
Kilis’te kameraların gözü önünde milletvekili azarlayan bir genel başkan varsa, sence bu genel başkan onursuz ve haysiyetsiz midir?
TBMM Genel Kurulu’nda kürsüde konuşma yapan bir genel başkanın hazır olda Cumhurbaşkanı Yardımcısına dönerek “talimat” istemesi onur ve haysiyetten sayılır mı?
Cumhurbaşkanlığı seçimi için “2,5 senden 2,5 bizden” diyerek Erdoğan’ın bir kez daha aday olmasının yolunu açmak sence onursuzluk ve haysiyetsizlik midir?
Aklınca savcıya saldıracağım diyerek “Savcılık yapamıyorsan, avukatlık yap” deyip avukatları aşağılayan biri onur ve haysiyetten bahsedebilir mi?
Kendisini eleştiren partililere önce “Benden kurultay DİLENMEYİN” deyip sonra bu parti emekçilerini ihraç eden faşist kafalı bir genel başkan sence onurdan ve haysiyetten bahsedince halk buna inanır mı?
“Ben eczanede FIFA oynarken, beni telefonla arayıp milletvekili yaptılar” diyen biri sence çapsız mıdır? Bu kişiden genel başkan olur mu?
Kendi seçmenini ve tabanını “cambaza bak” oyunlarıyla oyalayarak iktidara teşne olmak sence onurlu ve haysiyetli bir davranış mıdır?
Kendi tabanına gündüz vakti ışık açıp kapatma eylemi yaptırmak sence nedir?
Ya da “Çoook büyük şeyler açıklayacağım” diyerek “kırmızı kart” çıkarmak, tabanı keriz yerine koymak değil midir?
Bunu yapan bir genel başkan onurdan ve haysiyetten bahsedince sen o kişiye onursuz ve haysiyetsiz der misin?
Şebek gibi boynunu yana devirip “O Cumhurbaşkanı ile benim aramda…” diyen; yine bir toplantıda Mansur Yavaş’ın omzuna kafanı dayayıp şebeklik yapan birinden genel başkan olur mu?
Bu kişi onurdan ve haysiyetten bahsedebilir mi?
“Erdoğan’dan rica ettim, içerdeki paşaları ben çıkardım” diyerek yargıyı yok sayan, Erdoğan’ın iki dudağının arasındaki her cümleyi meşrulaştıran birinden genel başkan olur mu?
Bu kişi onur ve haysiyetten bahsedebilir mi?
Kepazeliğini kapatmak için ayak röntgenini yayınlayan biri onurdan; kafayı çekip ayılamayınca sabah canlı yayına gidemeyen biri haysiyetten bahsedebilir mi?
“Hor kullanılan vito” söylemi karşısında dut yemiş bülbüle dönen biri hangi onurdan, hangi haysiyetten söz edebilir?
Birkaç anekdot da Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili:
Sayın Kılıçdaroğlu’na tüzük taslak metnini tüzük kurultayından bir gün önce akşam 19:00’da mail ile göndermek nedir? Onursuzluk mudur? Haysiyetsizlik midir?
Sayın Kılıçdaroğlu’na troller üzerinden küfür ve hakaret ettirmek onursuzluk mudur?
Haysiyetsizlik midir?
Bunu organize eden kimdir diye sormamak ve adeta yapılanlara sessiz kalarak desteklemek onursuzluk ve haysiyetsizlik değil midir?
Her kuşu öptün, gözünü leyleğe diktin misali; Sayın Kılıçdaroğlu’nun korumalarının iaşelerini kesmek sence onursuzluk ve haysiyetsizliğin dik âlâsı değil midir?
İnsanlıktan bile nasibini almamak, Sayın Kılıçdaroğlu kaza geçirince bırak ziyaret etmeyi bir tweet bile atmamak onursuzluk ve haysiyetsizlik değil de nedir?
Bundan 1 yıl önce Kula’da jeotermal açılışında yaptığın konuşmada, Sayın Kılıçdaroğlu’nu işaret ederek “Pisliğe bulananlar” demiştin.
Şimdi kimin pisliğe bulandığını, kimin o pisliğin dibinde gezdiğini görünce hâlâ onur ve haysiyetten bahsetmeyi düşünüyor musun?

Özgür Bey’den acele cevap bekliyorum
Son cümlelerim şöyle olsun:
Onursuzluk ve haysiyetsizlikten bahsedeceksen;
İhanet şebekesi, Zoom çetesi ve Meral Hanım kumpasları ile yüzyılın fırsatını, çocuklarımızın geleceğini çalmaktan da bahsedeceksin Özgür Bey!
Ne dersiniz?
Silivri imamı her şeyi organize edecek, delegeleri o satın alacak, parayı o ödeyecek, koltuğu size o verecek, bu pisliklerin bedelini içeride o ödeyecek; siz de krallar gibi yiyip içip gezeceksiniz, öyle mi?
Silivri imamı size de “Pışşşşşık!” deyip itirafçı olursa ne yapacaksınız?
Ve size güzel bir öneri: Bu hafta Silivri’deki patronunuzu ziyaret etmeye giderken Kayahan’dan bir şarkı açıp dinleyin:
“Bir aslan miyav dedi,
Minik fare kükredi.
Fareden korktu kedi,
Kedi pırrrr uçuverdi.”
Yalan mı, günah mı?
Yoksa inanmadın mı?
