Biz Özgür Özel’e yol, yordam göstermeye çalıştıkça o; bildiğini okuyan,
yanındaki iş bilmezlerin telkinlerine teslim olan bir çizgide yürümekte ısrar etti.
Belki de mecburdu.
Bizi dinleseydi bunların hiçbirini yaşamayacaktı.
Kendi tercihi…
19 Mart’tan yaklaşık bir yıl geriye sardığınızda, Ekrem İmamoğlu’ndaki o meşhur “PANİK” halinin bugün birebir Özgür Özel’e sirayet ettiğini görürsünüz.
O da artık PANİK halinde.
Bir gün; sol eliyle ışığı açıp kapatırken, sağ eliyle kırmızı kart çıkarıyor.
Her beş ayda bir kurultay tiyatrosu sahneliyor.
25 ayda 5 kurultay!
Saraçhane’ye yatak yorgan taşıyıp günlerce orada kalıyor.
Kemal Bey’e saldırıp, Erdoğan’ın eline sarılıyor.
CHP Genel Merkezi’nde Erdoğan’a kahve söyleyip, koşarak AKP Genel Merkezi’ne gidiyor.
Adeta kalbi yerinden çıkacak gibi…
PANİK sarmış Arınç’ın kahramanını.
Ama Arınç da elinden tutmamış belli ki…
Tutamaz.
Kelin ilacı olsa, önce kendi başına sürer.
Yaklaşık iki yıl önce muhtelif zamanlarda kendisine bir dost nasihatı verdik. Kurultayla Kaçış, Gerçekle Yüzleşme
Cümlemiz netti:
“Özgür Bey, acilen Kemal Kılıçdaroğlu’na git. Sabahı bekleme, yarın çok geç, hemen şimdi git.
Özür dile, af dile.
Gerekirse kapısında yat, samimi ikrarda bulun.
Seni kurtaracak tek kişi Kemal Kılıçdaroğlu’dur.”
Ama bizim haylaz dinlemedi.
Bugün geldiğimiz yerde, Özgür Bey’in PANİK haline bakınca, Erdoğan’ın ona dönüp “Yaklaşıyor… yaklaşmakta olan…” dediğini duyar gibiyiz.
Sanırım artık zamanın daraldığını, Ekrem ile 24 saat yan yana kalacağını sezmiş olacak ki,
tam anlamıyla bir PANİK PATLAMASI yaşıyor.
Ama en büyük telaşı ne biliyor musunuz?
Kurultaylarla taban toplama ve
kaçınılmaz sonu geciktirme telaşı…
Bu çabanın nafile olduğunu da iki yıldır anlatıyoruz.
Ama bizim haylaz yine anlamıyor:
“Sabah akşam, gece gündüz, 24 saat hiç durmadan kurultay yapsan da bir anlamı yok…
Geliyor gelmekte olan…”
Ve tablo ortada:
21. Olağanüstü Kurultay yapıldı → Konuşulan yine şaibeli 38. Kurultay
22. Olağanüstü Kurultay yapıldı → Konuşulan yine şaibeli 38. Kurultay
Tüzük Kurultayı yapıldı → Konuşulan yine şaibeli 38. Kurultay
39. Olağan Kurultay yapıldı → Konuşulan yine şaibeli 38. Kurultay
Erdoğan, “Yaklaşıyor yaklaşmakta olan” diyor.
Biz, “Geliyor gelmekte olan” diyoruz.
Bizim haylaz ise hâlâ PANİK ve TELAŞ içinde.
Ama artık çok geç.
Erdoğan ne zaman başını ağrıtacak bir gelişme yaşasa, iki sihirli sözcüğü hemen sahaya sürüyor:
“Şaibeli Kurultay”
“Turbun büyüğü”
Bu iki kelime, olan bitenin şifresini çözmeye yetiyor da artıyor.
Özgür Bey ise 2 yıl gecikmeyle de olsa sonunda anladı:
ARINMA kavramını…
Turp yiyenlerden, şaibeli işlere bulaşanlardan, CHP Genel Merkezi’nde “CUKKA DA CUKKA” diye disco ritmi tutanlardan, onun bildiği, bizim sustuklarımızdan…
ARINACAĞIZ.
Ve madem mesele sloganlara geldi; haydi hep birlikte bağıralım:
“Kurtuluş yok tek başına…
Ya hep beraber,
Ya hiçbirimiz!”
Bu satırları yazarken tesadüf bu ya, arkadan bir türkü çalmaya başladı:
“Nerden düştüm ben bu aşka
Senin sevdan bir bambaşka
Sevmeseydim seni keşke
Kör olasın hayın seni
Kör olasın yaktın beni…”
Tesadüf mü?
Bunu da artık siz yorumlayın…
