Duyduğunu doğru sanan kör ile gördüğüne inanmayan nankör arasında ne fark var?
Sağ ve sol katmanların şehir efsaneleriyle örülmüş bu mücadele ikliminde; sorgu nerede, şüphe nerede, araştırma nerede, tetkik nerede?
Biri deli saçması videoların esiri, diğeri klişeleşmiş sloganların mahkûmu…
Nazım Hikmet ile Necip Fazıl gerçekten aynı koğuşta kaldı mı mesela?
Necip Fazıl’ın kumar borçları dönemin örtülü ödeneğinden karşılanırken, İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif’in oğluna bir iş, bir ev vermek çok mu zordu?
Soruyorum sağcı kardeşler…
Sabahattin Ali faili meçhul bir cinayete kurban giderken sesi çıkmayan solcu aydınlar…
O gün dut yemiş bülbül olanlar, bugün adalet nutukları atıyor.
Aslında biz bir ikilem ve ikiyüzlülük içinde yaşıyoruz.
Kendi ikiyüzlülüğümüzü karşı mahallenin penceresinin kiriyle saklıyoruz.
Oysa kir olan bizim kendi penceremiz!
Dokuz ayda doğan çocuk bile bu kadar hızlı dünyaya gelmiyor.
Ama beş aylık bir başkanlık, 38 puanlık bir tablo ve birincilik sarhoşluğu yaşanıyor.
Oysa 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde alınan 48 puanlık Halil İbrahim Sofrası’nın mirası yeniyor.
Mirası bırakan lidere bir teşekkür etmek bu kadar mı zor?
Peki o on puan nasıl eridi?
Hesap sormaya da mı cesaret yok?
Bu mu solcu duyarlılık?
Bu mu Che Guevara olmak?
Bu mu Nazım Hikmet sevdası?
“Beyaz Karanlık”ta parlayan rayları viski yudumlarken dinlemek elbette hoş…
Ama vatanından koparılmış, sürgüne mahkûm edilmiş bir şairin acısını hiç hissettin mi o rahatlığın içinde?
Nerede şimdi dayanışma erenler, yârenler, dostlar?
Nerede bu anlamsız mitinglerin finansörü olan müteahhitler?
2023 seçimlerinde bu paralar nerenize kaçtı da seçmeni ikinci turda sandığa taşımaya harcamadınız?
Elin adamı oyunu kullandı, gitti. Masrafı birileri dava aşkına karşıladı.
Ama solun kalesi denen yerlerdeki elitist solcu zengin için tatil köyünden çıkmak zor geldi!
Sahilde süslü hatunlarla keyif sürülürken, cumhurbaşkanlığı yaklaşık iki milyon farkla kaybedildi.
Hiç kendini suçluyor musun?
Bir nebze pişmanlık hissediyor musun?
Ne gezer!
Ümit Özdağ ile resim çektirdi diye Sayın Kılıçdaroğlu’nu yerden yere vuran solcu aydın!
Kılıçdaroğlu’na oy vermeyen A.B dahil birçok kişiyi kırmızı halılarla karşılayanlara neden sesin çıkmaz?
Hani nerede senin o meşhur cırtlak sesin?
Vallahi yatacak yeriniz yok!
Sizin gibi solcularla bu memleket kurtulmaz.
Kurtulamaz da…
Rakı sofralarında Atatürkçülük oynayan müsveddelerle yol yürünmeyeceğini “duayen lider” Bay Kemal kaç kez söyledi, kaç kez uyardı…
Ve hep haklı çıktı!
Kimden nasıl oy alacağını bilmeyen, kaybedeceğini bilen şaşkınların algısına kapılma solcu kardeşim!
Bu iş olacaksa, yine Kılıçdaroğlu ile olur.
48,5 almış liderinin etrafında kenetlen, yol yakınken…
Yoksa bu tren de kaçacak.