HALKWEBYazarlarGazoza Atılan İlaç ve Bugünün Siyaseti

Gazoza Atılan İlaç ve Bugünün Siyaseti

Gazozlu filmler artık sadece Yeşilçam’da değil; siyasetin göbeğinde, kameraların önünde değil sahne arkasında oynanmaktadır.

Siyah-beyaz televizyondan renkliye geçtiğimiz yılları hatırlayın…
Tek kanallı TRT döneminden çok kanallı bir düzene adım atarken, evlerde kumandasız televizyonlara kumanda taktırmanın şaşasını yaşıyorduk. Çatılardaki kılçık antenlerin yerini çanak antenler almış, dünya yavaş yavaş evimize girmeye başlamıştı.

Ve o dönemlerin siyah-beyaz kötüsü Nuri Alço…

Üzerinde robdöşambırı, elinde viskisi, sahneye her girişinde izleyicinin içini gıcıklayan o sima. Her filmde aynı rol: Elindeki gazoz şişesine uyku ilacı atmak, genç kızları tuzağa düşürmek, sonra şantajla onları köşeye sıkıştırmak…

Kaderi belliydi o filmlerin:
Gazozu içer içmez genç kızın başı döner, gözleri dolar, izleyicinin içi acır, annelerimiz “İçmeeeee!” diye ekrana feryat ederdi.

O zamanlar, gazozuna ilaç atılan genç kızların yüzünde utanma, kırılma, mahcubiyet, hüzün vardı.
Masumdular.
Ve en önemlisi, başlarına gelen kötülüğün kötülük olduğunun farkındaydılar.

Ama şimdi…
Gazozuna ilaç atılanların bir bölümü, hatta o gazozu bilerek ve isteyerek içenlerin hiçbiri utanmıyor.
Ne yüzleri kızarıyor, ne de zerre ahlak sarsıntısı yaşıyorlar.
Tam tersine, utanmaz bir pişkinlikle milletin karşısına geçip ahlak dersi veriyor, tertemizmiş gibi davranıyorlar.

***

Bugün Türkiye siyasetinde Nuri Alço rolünü devralan biri varsa, o da Ekrem İmamoğlu’dur.
Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce başlayan süreçte; milletvekillerine, delegelere, il ve ilçe başkanlarına ve son olarak kendini gazeteci zanneden ama kalemini kiraya veren kişilere öyle bir “gazoz” ikram edildi ki…

İçen herkes kendini başka bir dünyada buldu.

Kalemini satan gazeteciler, onurunu beş paraya indiren sözde akademisyenler, ne olduğunu bilmeden bir anda saf değiştiren siyasetçiler…

Hepsine aynı gazozdan içirildi.

Sonra da ortaya bugünkü tablo çıktı:
Hazımsızlık yaşadılar.

Bir kısmının fezlekesi Meclis’te, bir kısmının dosyası savcılıkta bekliyor.
Ama kimsenin annesi “İçme o gazozu!” diye feryat etmediği için, şimdi girdikleri batakta debelenip duruyorlar.

Finansman?
İşte orası da işin en vahim noktası.
Gazozun finansörü Ekrem İmamoğlu’dur.
Yani bugünün siyaset dünyasında Nuri Alço’nun birebir güncellenmiş hâli.

***

Şunu artık açıkça söylemek gerekir:
Siyasetin finansmanı, terörün finansmanından bile tehlikelidir.
Çünkü para, kirli niyetlerle birleştiğinde; karakter satın alır, duruş satın alır, parti içi dengeleri satın alır, medya gücünü satın alır ve sonunda bir ülkenin kaderiyle oynar.

Bugün yaşanan tam da budur.

Gazozlu filmler artık sadece Yeşilçam’da değil; siyasetin göbeğinde, kameraların önünde değil sahne arkasında oynanmaktadır.

O eski filmlerde gazozu içen masum kızlar ağlardı…
Bugün ise gazozu içenler kahkahalarla ahlak nutku atıyor.

Ama gerçek bir gün ortaya çıkar.
Gazozun içindeki ilaç nasıl ki sonunda etkisini gösterirse; siyasetteki kirli finansman da er ya da geç kendini ele verir.

Ve o gün geldiğinde, kimsenin “Ben bilmiyordum” deme hakkı olmayacak.

YAZARIN DİĞER YAZILARI