Yönetmen ve oyuncu Yılmaz Güney’in ölüm yıl dönümünde oyuncu Farah Zeynep Abdullah’ın yorumu üzerine başlayan kadına şiddet tartışmalarına Habertürk yazarı Nagehan Alçı da katıldı.
Alçı, Güney’in “Kürt olduğu için hedef alındığını” iddia etti.
Derna’da meydana gelen sel felaketini takip etmek için gittiği Libya’da tartışmaları izlediğini belirten Alçı, mevcut durumda Güney hakkında yapılan eleştirilerin gerekçesinin etnik kökeni olduğunu öne sürdü.
Ahmet Hakan ‘medyada solun egemenliği bitti’ dedi, Yılmaz Güney’i hedef aldı
X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda “Şiddet konusunda aleyhine yazılanlar doğru. Bunlar defalarca da yazıldı” diyen Alçı, “Fakat şu konjonktürde Güney’e Farah Zeynep’le başlayan saldırı kampanyasının sebebi Güney’in Kürt olması. Olayın özü bu” ifadelerini kullandı.
Şu an Hafter’in Libya’sında bir yandan da Yılmaz Güney tartışmalarını izliyorum. Şiddet konusunda aleyhine yazılanlar doğru. Bunlar defalarca da yazıldı. Fakat şu konjonktürde Güney’e Farah Zeynep’le başlayan saldırı kampanyasının sebebi Güney’in Kürt olması. Olayın özü bu.
— Nagehan Alci (@Nagehanalci) September 17, 2023
Fatih Altaylı: Yılmaz Güney bir katildir
Gazeteci Fatih Altaylı da bu tartışmanın başladığı 23 yıl önce Hürriyet’teki köşesinde, “Benim için Yılmaz Güney, Türkiye’nin Avrupa’daki imajını yerle bir eden, bunu da kendi menfaatleri için yapan bir katildir.” ifadesini bugünkü köşesinde bir kez daha hatırlattı.
Altaylı şöyle yazdı:
“Pazar günü Hürriyet Pazar’da bir röportaj. Konu Yılmaz Güney.
Yılmaz Güney’in ülkesinde sinema yapma olanakları elinden alındığı için yurtdışına kaçmak zorunda kaldığı, büyük bir sinemacı ve düşünce adamı olduğu, bu yüzden Türkiye’yi terk etmek durumunda bırakıldığı anlatılıyor sayfalarda.
Güney’in hayatı film olacakmış. İnci Aral da senaryoyu yazıyormuş. Filme bir itirazım yok da, İnci Aral’ın söylediklerine itirazım var. Yılmaz Güney’in ne olduğunu yeni nesiller bilmediği için bu yutturmacaları yazıp duruyorlar.
Yılmaz Güney kadın döven, entelektüel yönü zayıf, maço bir adam aslında.
İlk eşi Nebahat Çehre’yi dayaktan geçiren, Çehre’nin kaçıp kurtulduğu bir adam.
Hapisten kaçıp yurtdışına gitmesinin ise fikirle mikirle alakası yok.
Adam katil. Bayağı bir katil.
İçki masasında Yumurtalık Hákimi’ni vurmuş.
Siyasi yön falan yok olayda.
Adi bir katil. Sonra hapisten kaçıp yurtdışında tutunmak için kendine siyasi bir hava yaratmış.
Sanki düşünce suçlusu gibi.
Senaryoyu yazan İnci Aral, röportajda bu cinayetten hiç söz etmiyor. Üzerinden, ‘‘Yumurtalık olayı!’’ diye geçiyor. Yumurtalık olayı denen mesele, Yılmaz Güney’in basit bir katil olduğunu ortaya çıkaracağı için atlanıyor.
Kadın döven bir katilden, bir mit yaratmak için gerçekler saptırılıyor.
Benim için Yılmaz Güney, Türkiye’nin Avrupa’daki imajını yerle bir eden, bunu da kendi menfaatleri için yapan bir katildir.
Bugün hâlâ Avrupa’da Yılmaz Güney’in mirasıdır başımıza bela olan…
Gerisi palavra”
Ümit Özdağ: Yılmaz Güney bölücü bir serseri
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da, katıldığı bir yayında Yeşilçam oyuncusu Yılmaz Güney hakkında tartışma yaratan ifadeler kullanmıştı.
İşte Ümit Özdağ’ın Yılmaz Güney hakkındaki o açıklamaları:
“Yılmaz Güney, bir silahsız hakimi bir film setinde sadece kabadayılık yapmak uğruna vurarak öldüren bir adam. Kadınları döven bir adam. Tam bir lümpen serseri. Ama sadece bu da değil aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmesi için aktif çalışan bir bölücü. Bunu da gizlemiyor zaten konuşmaları var. Hem Atatürkçüyüm deyip, Yılmaz Güney’i seviyorum diyorsanız; Yılmaz Güney’i tanımıyorsunuz demektir. Bu özelliklerini bilip de Atatürkçüyüm diyorsanız, Atatürkçü değilsiniz demektir.”
Ne olmuştu?
Yazar Murathan Mungan, Yılmaz Güney’in ölüm yıl dönümünde “Yılmaz Güney’in ölümünün 37. yılı. İyi bir yönetmen, iyi bir oyuncu, iyi bir senarist olmasının yanı sıra sinemamızın en iyi yürüyen erkeğiydi. Bir daha kimse onun gibi boynunu hafifçe yana kırarak hüzünle bakarken içimizin en ücra yerine dokunamadı” paylaşımı yaptı.
Mungan’a sosyal medya üzerinden yanıt veren Farah Zeynep Abdullah, “Sinemamızın en iyi yürüyen erkeği shjs ve kadın döven ve şiddet türleri açısından zengin ve etkili silah kullanan diyelim” ifadelerini kullandı.
Bu ifadelere tepki gösteren Yılmaz Güney’in ailesi ise “Her türlü kanuni hakkımızı kullanacağız” dedi.