Türkiye, seçim güvenliğine dair zaman zaman endişe yaşanan bir ülke.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener’in elektronik oylamayla ilgili yaptığı açıklama, “Gelecek seçimlerde bu yöntemle mi oylama yapılacak?” sorusunu gündeme getirdi.
Yener, açıklamasında “Biz Rusya, Azerbaycan ve Amerikan seçimlerini inceledik. Artık dünyada değişim, gelişim ve teknolojinin en üst düzeyde kullanıldığı dönemdesiniz. Ankara Üniversitesi’yle de çalışıyoruz. Elektronik oylama sistemiyle ilgili tüm hazırlıklarımızı yaptık. TBMM’de karar alabiliriz” dedi.
Yener’in açıklamasının ardından, elektronik oylamanın güvenilirliğine dair peş peşe açıklamalar da geldi.
Her iki ülkede 20 yılı aşkın süredir aynı liderler iktidarda
Ancak öncelikle YSK’nın incelediği üç ülkedeki duruma bakmak gerekiyor.
Azerbaycan’da 2024 yılı içerisinde yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini, ülkeyi neredeyse 21 yıldır kesintisiz yöneten İlham Aliyev %92,1 oy ile kazandı. Seçimlere katılım oranı %76,73 olarak açıklandı. Aliyev’den önceki 10 yılda da Azerbaycan’ı babası Haydar Aliyev yönetmişti. Rusya’da ise yine bu yıl içinde yapılan başkanlık seçimlerini, 24 yıldır yöneten Vladimir Putin %87,8 oy oranıyla kazandı. Katılım oranı %74 olarak açıklandı.
YSK’nın incelediği üçüncü ülke ABD ise elektronik oylamanın uygulandığı ülkelerden biri.
“Elektronik oylama demokrasiyi özümsemiş ülkelerde bile tartışma konusu”
Peki, elektronik oylama Türkiye için güvenilir mi? Bu konuda farklı görüşler var. Avrasya Araştırma Şirketi Kurucusu Kemal Özkiraz’a göre hayır. Özkiraz, demokrasiyi en özümsemiş ülkelerde bile elektronik oylamanın tartışma konusu olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de insanları seçim güvenliğinden şüpheye düşürmek, sandıktan uzak tutmak istiyorsan ancak elektronik oylamayı gündeme getirirsin. ABD’de son iki seçimde posta oylarında ve kimlik beyan etme zorunluluğu olmayan eyaletlerde Demokratların hile yaptığına yönelik çok ciddi iddialar oldu. Bir önceki ABD seçiminde kongre baskınının nedeni bile sonradan gelen posta oylarının neredeyse tamamının Demokratlara çıkmasıydı. İnsanlar bu konuda çok ciddi endişe taşıyorlar” dedi.
“Bırak elektronik oylamayı, parmak boyası geri gelmeli”
Özkiraz, “Türkiye’de bırak elektronik oylamayı, bir an önce parmak boyasının geri gelmesi için muhalefetin zorlaması gereken bir konu olduğunu” kaydederek, muhalefetin parmak boyası olmadan seçim güvenliğinden bahsedilemeyeceğini söylemesi gerektiğini vurguladı.
“Sistem iyi kurulursa muhalif yapıların lehine”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP liderliği dönemindeki son MYK’sında, seçim işlerinden sorumlu genel başkan olarak görev yapan Devrim Barış Çelik, sistemin iyi kurulabilmesi halinde elektronik oylamanın muhalif yapıların lehine olacağını düşündüğünü belirtti. “Örneğin biyometrik tarama veya retina taraması ile denetleme sağlanabileceğinden doğuda kadınların oy vermesi sağlanarak toplu oy verme gibi durumlar ortadan kalkar” dedi.
“Partilerin temsilcileri yazılımdan itibaren sürecin içinde olmalı”
Çelik, sistemin işlevsel olması için öncelikle çok ciddi bir internet altyapısına ihtiyaç olduğunu dile getirerek, sistemin güvenli işlemesi için şunları söyledi: “Partilerin, özellikle Meclis’te grubu olan partilerin atadığı alanında uzman isimlerin elektronik oylama sisteminin yazılım aşamasında yani başından itibaren sürecin içinde bulunması gerekir. Akan veriyi seçim süresince kontrol edebilecek bir yapı kurulmalı ve burada her partiden görevliler olmalıdır.”