Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan CNN TÜRK’te soruları cevapladı.
Tanju Özcan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Eski tüzükte ihraç yazıyordu şimdiki tüzükte geçici çıkartma yazıyor. İhraç kelimesi artık yeni tüzükte geçmiyor. Eskiyle yeni arasında pek bir fark yok, ben şu anda ihraç edildim. Ben şimdi mahkemeye müracaat edeceğim. Gerekçeli kararın bana tebliğini bekliyorum, kendimde hukukçu olduğun için bunları da rahat ifade edebiliyorum. Gerekçeli karar bana tebliğ edildikten sonra zaten benim savunmam alınmadan hakkımda karar verildi. Bununla ilgili avukatım gitti durumu anlattı. Mahkeme muhtemelen benimle ilgili geri dönüş kararı verecektir ama geri dönsem bile Sayın Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) başında kaldığı sürece ben zaten CHP’den aday adayı olmayacağım. O sadece haksızlığın bir tespiti olarak kalacak mahkeme kararı, sayın Kılıçdaroğlu gidene kadar.
Mahkeme diyelim benim kararıma aykırı bir karar verdi, Genel Merkezi haklı buldu, burada zaten partiye geri dönemiyorum. Velev ki beni haklı buldu mahkeme, ihraç kararını kaldıracak, ben CHP’ye geri döneceğim. Sade bir üye olarak döneceğim ama ben CHP’den sayın Kılıçdaroğlu olduğu sürece aday adayı olmayacağımı ifade ediyorum. Partiye dönüşte şu şekilde; İleride tekrar sayın Kılıçdaroğlu değişirse, parti meclisi kararıyla tekrar partiye dönebiliyorsunuz eğer mahkemeden farklı bir netice çıkmazsa.
Sayın Kılıçdaroğlu ve şu anki CHP yönetimi ile sorunum var. 2012 yılından beri var bu. 2012 yılında niye Kılıçdaroğlu ile yollarımız ayrıldı, niye Muharrem İnce ile birlikte imza topladık anlatayım; Genç milletvekilleri yemeği vardı. Orada çok sevilen genç milletvekili arkadaşlarımız vardı, ben de bunlardan birisiydim o tarihte. Sayın Kılıçdaroğlu da bu yemeklerin bazılarına katılıyordu ve o zaman sürekli şu kelimeyi kullanıyordu “Yeni CHP, Yeni CHP”. Sonra Tokat milletvekilimiz sordu “Efendim yeni CHP’den ne anlamalıyız” dedi.
Uzun uzun anlatmaya başlayınca tekrar sözünü kesti “Efendim, şunu bir iki cümleyle anlatamaz mısınız” dedi, Kılıçdaroğlu da o zaman şöyle anlatayım dedi, “Sayın Baykal bu partiyi, merkezle MHP arasına konumlandırmaya çalışmış ben oradan alıp merkezle HDP’nin eski adı olan BDP ile arasında bir çizgiye konumlandırmaya çalışıyorum” deyince “Efendim sayın Baykal’ın yaptığı ne kadar doğrudur tartışılır ama sizin yapmaya çalıştığınız şey son derece yanlış, yeni CHP’den bunu kastediyorsanız siz hiçbir zaman CHP gibi Atatürkçü, milliyetçi olan bir partiyi BDP gibi HDP gibi terör örgütü sözcülüğü yapan bir partiye yaklaştıramazsınız, bunun sonucu felaket olur” dedim. Sonra zaten birkaç ay sonra da sayın Kılıçdaroğlu “Yeni CHP” söylemlerinden vazgeçti başka yollara saptı.
“CHP’NİN FABRİKA AYARLARINA DÖNECEĞİNE İNANMIYORUM”
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olduğu sürece CHP’nin fabrika ayarlarına geri döneceğine asla inanmıyorum. Korkularımızda haklı çıktık. Genel Başkan değişmediği sürece, ekibi değişmediği sürece bu parti yoluna girmez. Ben koltuğumda otururken bunları söyledim. Önemli olan partinin başarılı olması. 2018 yılında bu tüzüğü hazırlayan Bülent Tezcan idi. Değişim talebini samimi bulamıyorum. Bir zamanlar Kemal Bey’in sağ koluydu birlikte antidemokrat tüzüğü hazırladılar. İlkesel bir değişiminden bahsediyorum. Sadece değişim demekle değişim olmuyor. Ben AK Parti seçmeni olsam niye Davutoğlu için CHP’ye oy vereyim?
Bolu’da seçimlere bağımsız olarak girmek istiyorum. Bolular benim bağımsız girmemi mi istiyor parti çatısı altında mı girmemi istiyor bunu soracağım.