HALKWEBYazarlarSonuç Sevenlerin Sebep Alerjisi! Gülsek mi Ağlasak mı?

Sonuç Sevenlerin Sebep Alerjisi! Gülsek mi Ağlasak mı?

50+1 için 48 alanı beğenmez zümrenin, 38 ile 50+1 elde edeceği ilizyonuna kapılanlardaki psikolojik travma da dikkat çekici!

0:00 0:00

Sonuca odaklı bir toplumuz ve sonuca yol açan sebepleri görmezden görmek de en büyük yanılgımız ve yenilgimiz… Zaten bu yüzden aynı hatalarla yoğrulan hamuruz ve yoğuran elin insafına kalmışız…

Teknede yer edinmek için kabaran hamurun varacağı menzil ya sac ya fırın! Bu teknede senin görevin bu dostum, boşuna horozlanma! Tekneye düşmeye gör hele! Çıkışın da yok! Teknede kabaran hamurun istifası olmaz ve istifade edilmeye hazır olanlar çabuk kabarır!

Sonranın önceye, yeninin eskiye, yazın kışa tercih edilmesi…
Torununu seven kaynananın, onu doğuran geline zulmetmesi sonuç severliğin zirvesi olsa gerek!

Aynı şekilde kocasını doğuran ve o yasa kadar ona emek vermiş kaynanaya eve gelir gelmez nefret besleyen gelinin haleti ruhiyesi de manidar! Sebebe olan nefretin paradigması bu!

102 yıllık çınarın baharda yeşeren taze yaprakları, pörsümüş diyerek gövdeye dudak büküyor! Kabuğu kırıp çıkan civciv, kabuğu tekmeliyor! Nedir bu sebep alerjisi?

“Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı!” diyenler, antikacıların müzayede salonlarında ne işiniz var? Hurdacının tezgahında para etmeyen, antika dükkanında milyon dolarla arzı endam eder! İşbilen nezdinde işin değeri ve ürünün önemi arkadaşım!

Meyve vermez kavak ağacına su verenlerin uzun boy sevdası tamam kısa boylu diye tiye (!) alınan çam ağacının-çınar ağacının yerin diplerine doğru kök salmasını görmemesi de tamam, ne var ki zerre merak etmez mi “yıllara nasıl meydan okuyor bu ağaçlar!” diye insanoğlu? Birçoğunun da su vereni yok üstüne üstlük…

Taze gübrelerin sineği çok olur yarenler! Görünüşe aldanmayın, siyaset ikliminde yaz/kış, ilkbahar/sonbahar demeden her mevsimi seveceksin! Usta bir çiftçi, bütün mevsimlerin nimetinden faydalanır çünkü…

Yazın su sıkıntısı baş gösterince feryat figan edenler, kışın kar yağmasın da kaza yapmayalım diye dua edenler! Kışını yaza çevirenlerin, yazın suya hasret kalması doğal bir durum! Sebebe olan nefretin, yadsınamaz sonucudur bu….

50+1 için 48 alanı beğenmez zümrenin, 38 ile 50+1 elde edeceği ilizyonuna kapılanlardaki psikolojik travma da dikkat çekici! 10 puan NEREDE diye muhasebe yapmayanların, ambardan eksilen minimum altı puan kaybını görmezden gelmesi de şaşırtıcı!

Jönü görmek için bilet alan tiyatro seyircisinin, jönü görmediği halde nasılsa bilet aldık hele bir izleyelim diyerek salonu terk etmeden alkışlarla figüranlara slogan atması, bu kadar para verdik diyerek güleceği olmasa da kendini gülmeye şartlayan şaşkın zenginin egosantrik değersizliği, “Ruhuna Fâtiha” yazan mezar başında ellerde rakı ile ritüel yapılması trajedisi, dini bir mesele hakkında bilgisi olmayanların çekirge misali zıplayıp konuya müdahil olup adeta şeyhülislam misali fetvacılığa evrilmesi, bir kez bile seyircinin jönün posterini görüp bilet almasına karşın rejisöre “hani nerde jön?” diye sormaması ve akabinde bilet satan biletçiye tepki göstermesi çelişkisi, sonucun cazibesine kapılanların sebebi kurban etmesi… Neler neler, daha neler!

Bu değirmen taşının nedir efsunu değirmenci dayı? Kiraz dudakların, elma yanakların sıra hâlinde dizildiği bu kuyrukta kerametin ne ola değirmenci? Aceleyle buğday öğütmek derdine düşenlerin, senin karşında tavizkar biçimde değerlerini feda etmesi ne garip!

Hâlbuki ambardaki buğday her zaman öğütülür ve değirmen de kaçmıyor zaten! Demek ki dert, buğday öğütme değil başka birşey! Büyük yada küçük günahlarına malzemesin değirmenci dayı aslında! Ama sen de bunu bilerek parsadan alacağını alıyorsun, helal olsun! Bir anası güzel onlar değil, senin de annen güzel! Boşa ağartmadın o saçları!

Eskiyi beğenmeyen tazeler bu şekilde elekten geçiyor işte!
Gülsek mi ağlasak mı?

YAZARIN DİĞER YAZILARI