HALKWEBGündemMahir Polat’tan uyarı: Farklı seslerin bastırıldığı ortam partimize zarar verir

Mahir Polat’tan uyarı: Farklı seslerin bastırıldığı ortam partimize zarar verir

CHP’de bir süreden beri devam eden kurultay taleplerine yönelik parti yönetiminden gelen tepkilerle başlayan tartışmalar sürüyor.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Kimse benden kurultay dilenmesin” sözü tepkilere yol açmıştı.

CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı’nın Özel’e tepki gösteren açıklamasına parti sözcüsü Deniz Yücel’den gelen sert cevap ise tartışmaların daha da büyümesine neden oldu.

CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat’tan bugün yaşanan tartışmalara dair yazılı bir açıklama geldi.
Polat’ın açıklamasında özellikle parti yönetimine yönelik önemli uyarılar vardı.
“Demokrasi lütufla değil, mücadele ile inşa edilir! Halktan ve partililerden alınan destekle iktidar yürüyüşü inşa edilir. Parti içi demokratik talepler bir güç kaybı değil, partimizin geleneklerinde var olan istişare kültürünün somutlaşmış halidir” diye sözlerine başlayan Polat, şu uyarılarda bulundu:

“Lütuf gibi sunması ne partimize, ne geleceğimize fayda sağlar”

“Eğer tabanın bilmediği, benimsemediği ve hatta karşı çıktığı politikalar icra edilmeye başlanırsa, toplumsal muhalefetin umudu kırılır! O yüzden farklı çıkışlar partimize umut, halkımıza güven verir. Kolektif akıl da bu şekilde inşa edilir. Her CHP’li, tek başına bir örgüt kararlılığına sahip bilince ve yeterliliğe sahiptir. Kimsenin demokratik taleplerinin sonuçlanmasını lütuf gibi sunması, ne partimize ne de geleceğimize fayda sağlar.”
Polat’ın uyarıları bununla sınırlı kalmadı.

“Bu akıl parti aklı, vicdanı değildir”

“Farklı seslerin bastırıldığı, linç ettirildiği ve yetmezmiş gibi tekdüze otoriter açıklamaların yapıldığı bir ortam, yalnızca orta ve uzun vadede değil, kısa vadede dahi partimizin varlığına zarar verir” diyen Polat, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu akıl, parti aklı değildir! Parti vicdanı hiç değildir! Bizi AKP’den kurtaracak güç, demokrasi ve kararlılıktır. Amasız, lakinsiz ve fakatsız demokrasiyi savunmadığımız sürece halka güven, örgüte umut olamayız. Nefretle değil sevgiyle, kavgayla değil bayram havasında geçen demokrasi şölenleri, partimizin halka borcu, umudu ve en önemlisi sorumluluğudur.”

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR