Cumhuriyet Halk Partisi 7. Genel Başkanı Sayın, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Milletimize” başlıklı X (Twitter) paylaşımı toplumun tüm katmanlarından yoğun bir hüsnükabul gördü ve çok kısa sürede viral oldu…
Bu mesajı sağlıklı mantıklı okuyan herkes gördü ve anladı ki; Halk dürüst insanı seviyor ve bağrına basıyor bir şekilde…
Belki zamanında vermediği desteğin pişmanlığı, belki onu anlayamamanın verdiği iç sızı, belki de nerede nasıl ne şekil hata yaptım şeklinde ruhunun derinliğindeki hayiflanmanin tezahürü…
Adına ne derseniz deyin, görünen gerçek şu! Halkımızın bu paylaşımı sahiplenmesi onun haksız biçimde hakkının gasp edildiğine olan inancın, vicdanen itirafıdır.Kamuoyunda, yok Mutlak Butlan, yok İhtiyati Tedbir, yok Çağrı Heyeti vb. konular halkımızın alakadar olduğu bir mesele değil!
Halk bu paylaşıma sahip çıkarak, sağlı sollu ve bütün katmanlardan hemfikir olarak şunu söylüyor:
Liderlik, budur! Kırmadan dökmeden, nezaket kuralları çerçevesinde ahlaken doğru ve dürüst, ehli namus, kamu malını gözü gibi koruyan ve ülkenin âlî menfaatleri söz konusu olduğunda partizanlık yapmadan vatan aşkına hizmette gözünü kırpmadan cansiperâne duruş ve eylem sergileyecek siyasi istiyor.Çünkü artık ayak oyunlarından bıktı ve halkımız, herkesin aklını başa devşirmeyi lazım diyor ve bu hissiyatın canlı numunesi olan dürüst siyasetin duayeni Sayın Kılıçdaroğlu’na sahip çıkıyor…
Devlet kuran parti, siyasete yön veren CHP vurgusu, halkımızın öz benliğine nakşoldu bu paylaşımda… Sorumluluktan kaçmayan muhalefeti arzuluyor kamuoyu…
Mevcut CHP yönetiminin bu paylaşımı göz ardı etmeden, her türlü maddesel ön yargılardan azade şekilde değerlendirip kendini doğaya çekmesi ve geçmişiyle lideriyle helalleşmesi ve arkadaki buzları eriterek, hak sahibine hakkını kendi elleriyle teslim etme erdemini göstermesi acil bir zorunluluk olarak göz önüne çıkıyor.
Zira, eninde sonunda adalet tecelli edecektir, kimsenin bundan şüphesi olmasın! İlla ki mahkeme kararını beklemek yerine, bile bile lades deyip bu kumarı oynamanın hiç mi hiç lüzumu yok!
Aynı şeyleri söyleyerek başa saran teyip misali millete gına getirmenin, faydası olmadığı anket sonuçlarından da görülüyor. Bu keşmekeşte bu krizde Ana Muhalefet mevcut birinci parti olarak hâlen Ak Partiye üç puan fark atıyorsa-ki; anket şirketlerinin seçim yanılgısı ve yanıltısı malum!- ciddi bir sorun var demektir!
Anlaşılmaz bir ruh haline girip, parti iyi ile Cumhurbaşkanı Seçim oyunu karıştırmak bile stratejik hamle hatasının izah ve ispatı! Birinci parti olsan ne yazar halen anketlerde Cumhur İttifakı önde…Herkesi darıltarak minnetsiz bir biçimde kazanma şansımız var mı acaba?
Ülkedeki sol demografik oyun yüzde 30-35 aralığında olduğunu düşünürsek-ki; bu sol blok içinde artık DEM de Cumhur İttifakının üyesi!- kimden nasıl ne kadar oy alınacak da CHP adayı olacak kişi -kuvvetle muhtemel Sayın Özel- Cumhurbaşkanı seçilecek!
Kusura bakmasın kimse! Bu gemi limana varmaz, aç tavuk buğday ambarını ancak rüyasında görür.Hayaller, hakikatlere mağlup her zaman!