Fenerbahçe Kongre Üyesi İsmail Çetin yaptığı açıklamada “Sadettin Saran Fenerbahçe’nin yeni başarı hikâyesinin mimarı olacaktır” dedi.
Fenerbahçe’nin geride kalan kongresi hakkında konuşan Çetin sözlerine şöyle devam etti;
“Fenerbahçe camiası, tarihi bir seçimi geride bıraktı. Taraftarların umutla sandığa koştuğu, değişim arzusunun her zamankinden daha yüksek sesle dile getirildiği bu süreçte, kulübün yeni başkanı artık Sadettin Saran. Spor ve iş dünyasında yıllardır istikrarlı bir başarı grafiği çizen Saran, şimdi sarı-lacivertli renklere gönül veren milyonların umudunu sırtlandı. Bu yalnızca bir başkanlık değişimi değil; aynı zamanda bir zihniyet dönüşümünün, yeni bir çağın başlangıcı olabilir. Zira Fenerbahçe, artık aynı yollarla farklı sonuçlar beklemekten vazgeçmek ve taze bir vizyonun peşinden gitmek zorunda. Bu vizyonun adı, hiç kuşkusuz: Sadettin Saran.
Ateşten bir gömlek giyen Sadettin Saran artık Fenerbahçe’mizin başarısı için mücadele edecek. Bu mücadelede avantajı hayatın içinden gelmesinde gizli. O, kulübün ruhunu yukarıdan seyreden bir figür değil; tribünlerin coşkusunu yaşamış, koridorlarında yürümüş, altyapısına dokunmuş, camianın kalbinde yer edinmiş bir isim. Hayat felsefesi olarak halkın arasında kalmayı, sokakla bağ kurmayı, gerçek duygularla temas etmeyi tercih eden biri. Düğünlerde halaya karışan, taziye evinde omuz veren, sade bir kalabalığın içinden sessizce yükselen bir kişilik. Bu yüzden, taraftarın ne hissettiğini, camianın ne beklediğini, başarının hangi şartlarda sürdürülebilir olduğunu en iyi bilenlerden biri.”
Öte yandan Ali Koç, şüphesiz ki iyi niyetli, büyük vizyonlara sahip bir kişilikti. Ancak zaman zaman, yüksek katlardan camianın nabzını tutmakta zorlandı. Taraftarın beklentileri ile yönetim anlayışı arasında görünmeyen duvarlar oluştu. Sadettin Saran ise, bu duvarları yıkabilecek bir figür olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü o sadece yukarıdan bakan değil, aşağıdan yükselen bir kişilik. Samimiyetle, adım adım geldiği noktada artık Fenerbahçe’nin kaderine yön vermeye hazır.
Fenerbahçe, Türk sporunun yalnızca en büyük kulüplerinden biri değil, aynı zamanda tarih yazmış, kimliğiyle, duruşuyla, milyonları peşinden sürüklemiş bir marka. Ancak tarihin yükünü taşımak, geleceği yeniden inşa etme sorumluluğunu da beraberinde getirir.
İşte bu noktada Sadettin Saran, Fenerbahçe için bir dönüm noktasını temsil ediyor.
İş dünyasında gösterdiği keskin vizyon ve liderlik becerileriyle tanınan Saran, risk almayı bilen, yenilikçi düşünen, konfor alanını terk etmekten çekinmeyen bir isim. Sahip olduğu başarılar, yalnızca şirketlerinin bilançosuna yansımadı; aynı zamanda iş yaptığı her alanda iz bıraktı. Şimdi bu bakış açısını Fenerbahçe’ye taşıyarak, sadece sportif başarılar değil, kulüp kültürü, altyapı gelişimi, markalaşma ve uluslararası stratejiler anlamında da bir sıçrama yaratabilir.
Son yıllarda istikrarsız sonuçlar ve kaçan şampiyonluklarla gündeme gelen Fenerbahçe’nin potansiyeli, hâlâ tam anlamıyla ortaya konmuş değil. Sadettin Saran, iş dünyasında olduğu gibi, futbol dünyasında da doğru strateji ve liyakatli kadrolarla bu potansiyeli zirveye taşıyabilir. Onun profesyonelliğe, şeffaf yönetime ve hesap verebilirliğe dayalı yaklaşımı, kulübün içinde bulunduğu döngüyü kırmak için güçlü bir zemin sunuyor.
Sportif başarı ile yönetimsel istikrar arasında sağlam bir denge kurmak, Fenerbahçe’yi sadece Türkiye’de değil, Avrupa sahnesinde de görünür kılacaktır. Sadettin Saran, bu dengeyi kurabilecek vizyona ve iradeye sahip bir lider. Kulüp yönetiminde modernleşmeyi, küresel sponsorlukları, medya stratejilerini ve dijital dönüşümü aynı potada eritebilecek birikimiyle, sadece sahada değil, masada da güçlü bir Fenerbahçe hayal ediyor.
Fenerbahçe taraftarı, hep daha fazlasını ister; çünkü bu kulüp her zaman daha fazlasını hak etmiştir. İşte bu yüzden Sadettin Saran’ın başkanlığı, yeni bir başarı hikâyesinin ilk satırı olabilir. Uzun vadeli bir planlama ve istikrarlı bir yönetimle, sarı-lacivertli armayı yeniden Avrupa’nın elitleri arasına sokmak artık sadece bir hayal değil, mümkün bir hedef haline gelebilir.
Son söz olarak: Sadettin Saran, sadece bir iş insanı ya da bir başkan değil; bu kulübün tarihine saygı duyan, değerlerini özümsemiş, geleceğini inşa etmeye talip bir mimar. Fenerbahçe, onun başkanlığında sadece yön değil, yol da değiştirebilir. Ve belki de yıllardır özlenen o büyük başarı hikâyesi, şimdi yazılmaya başlıyor.”