“Nerede bu değişim naraları? Kim kimi değiştirdi? Bu anlayışla gerçekten bir değişim sağlanabilir mi? Değişim olmasaydı bugün nasıl bir tabloyla karşı karşıya olacaktık? Cumhuriyet Halk Partisi’nin nerede durduğu ve nereye gittiği, artık toplumun en temel sorularından biri hâline gelmiş durumda.
Değişim söylemleri büyük umutlarla ortaya çıktı; fakat ortaya konulan pratik, beklentileri karşılamaktan oldukça uzak görünüyor. Halkın talep ettiği yenilenme, vizyon ve birlik ruhu yeterince yansıtılmadıkça, yalnızca söylemde kalan bir değişim anlayışının partiyi ileriye taşıması mümkün değildir.
Bugün CHP’nin iç dengeleri, yönetim anlayışı ve stratejik tercihleri, topluma güven vermekten çok soru işareti oluşturuyor. Gerçek bir değişim, samimiyetle yapılan eleştirilere kulak verilerek, liyakatten taviz verilmeden, tabanın sesini merkeze alarak mümkündür. Aksi takdirde, değişim iddiası yalnızca bir slogan olarak kalmaya mahkûmdur.”
Sahi… Değişim denince insanın aklına büyük umutlar, köklü dönüşümler geliyor. Yıllardır halkın arzuladığı, umut ettiği, ışığını beklediği değişimin CHP’yi iktidara taşıyarak ülkenin kurtuluşuna vesile olacağını hayal ediyorduk. Ancak gelin görün ki, dönemin genel başkanının değişimi dışında ortada elle tutulur başka bir değişim göremedik.
“Burası Muş’tur, yolu yokuştur; giden gelmiyor, acep ne iştir?” misali, değişim diye çıktığımız yolda beklenen yenilenmenin bir türlü gelmediğine şahit olduk.
Konuk Yazarı: Mazlum Kutlu
