Bir süreden beri iktidarın yasaya ekletmeye çalıştığı ve casusluk suçunun kapsamını genişleten “Etki ajanlığı” olarak bilinen düzenleme tartışma konusu olmayı sürdürüyor.
Tepkilere karşın iktidar ve ortağı MHP düzenlemeden vazgeçmiş değil.
Sonuç olarak düzenlemenin de içinde yer aldığı Noterlik Yasa Teklifi’nin bu hafta TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek.
Bu konuda eski bir savcı olan ve bir dönem CHP milletvekili olarak TBMM’de görev yapan Ali Özgündüz’den önemli uyarılar geldi.
“Yasalaşırsa özgürlükler ciddi anlamda zarar görecek”
Özgündüz, Twitter hesabından yaptığı açıklamada “TCK’ya eklenmek istenen ‘etki ajanlığı’ suçuna ilişkin bu düzenleme; düşünen, düşüncesini açıklayan, yazan, konuşan, iktidar uygulamalarına itiraz eden herkesi ‘potansiyel sanık’ yapabilecek çok tehlikeli, muğlak bir düzenlemedir” diye sözlerine başladı ve uyarılarını şöyle sürdürdü:
“Yasalaşması halinde, ifade özgürlüğü, siyasi faaliyette bulunma hakkı, toplantı gösteri yürüyüş hakkı, basın özgürlüğü ciddi anlamda zarar görecektir. Çünkü suç tarifinde yer alan; ”Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasi yararları”nın ne olduğunu kim belirleyecek?! İktidar!..
Riskleri tek tek saydı
Öztunç, uyarılarını şöyle sürdürdü:
“Yapılan faaliyetin/eylemin veya söylenen sözlerin ”yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları” doğrultusunda olup olmadığını kim belirleyecek? İktidar!..
– Mesela, iktidarın Suriye politikasını eleştirdiğinizde, Suriye’nin kuzey bölgesinde OSÖ denilen yapıyla ve diğer silahlı muhalif unsurlarla hareket edilmesine karşı çıktığınızda, ‘ülkemizin güvenliği ve dış siyasi yararları’ aleyhine, Suriye devletinin stratejik çıkarlarına uygun faaliyette bulunmak denilebilir.
– Yine Tank/Palet fabrikasının satışına karşı çıktığınızda iktidar; ”bu satış değil, işletme hakkının devridir ve buna karşı çıkanlar ülkemizin savunma sanayisinin güçlenmesine karşı olanlardır” diyerek, bunu ülkemiz aleyhine başka devletler lehine bir eylem olarak niteleyip sizi şüpheli/sanık yapabilir.
– Veya, PKK (veya yarın PYD/YPG) terör örgütüyle ‘çözüm süreci’ benzeri bir arayışa karşı çıktığınızda, buna; ‘devletin güvenliği, iç ve dış siyasi yararları aleyhine, başka devlet çıkarına’ davranıyorsunuz denilerek hakkınızda dava açılabilir.
– Siz her ne kadar; ‘asıl sizin yaptığınız devletin güvenliğine, iç ve dış menfaatlerine aykırıdır’ deseniz de derdinizi anlatamazsınız!.
– Yani tarif edilen suçun kanuni unsurları net değil, çok muğlak ve deyim yerindeyse, iktidarın keyfine bırakılmış.
“Bu haliyle yasalaşmamalı”
Öztunç, iddialarını şöyle sonlandırdı:
“Halk arasındaki tabirle ‘lastik gibi’ her tarafa çekilebilir. Bu durum, suçun kanunilik ilkesine aykırıdır. Bu haliyle kesinlikle yasalaşmamalıdır. Demokrasi, hukukun üstünlüğü, hak ve özgürlük mücadelesi veren herkesin bu düzenlemeye itiraz etmesi gerekir.”