HALKWEBYazarlar"Bir lider halkından daha üstün hakka sahiptir, çünkü güç daha fazla hak...

“Bir lider halkından daha üstün hakka sahiptir, çünkü güç daha fazla hak doğurur”

0:00 0:00

Neden, insan özgür doğarken ve doğal hak ve özgürlüklere sahipken birileri çıkıp hak ve özgürlük dağıtır. Bunun sebebi elbette doğal özgürlüklerimizden vazgeçip toplumsal düzen adına sözleşmelerle gönüllü olarak zincire vurulmuş olmamızdır.
Biliriz ki bir arada yaşamanın koşulu doğal özgürlüklerimizi bir kenara bırakıp adalet ve ahlakı yaratarak genel bir irade oluşturmaktır. Gönüllü olarak oluşturulan bu bütün (halk), her bireyin sahip olduğu hak ve özgürlüklere koşulsuz ama sınırlı olarak sahiptir ve yine gönüllü olarak bir lidere bağlanmışlardır. Kendini liderinin tebaası yapan halk, yönetenler tarafından sınıflara bölünmüştür ve her birinin başında ondan faydalanmak için koruyan bir lideri vardır. Bu lider ‘Güç’tür.

Bir baba aile fertlerinden, bir çoban sürüsünden, bir lider halkından daha üstün hakka sahiptir, çünkü “güç” daha fazla “hak” doğurur.

İnsanlar zorunlu olarak yani sözleşmelerle güçe boyun eğerek ve haksızlığa ve zulme sabır göstererek yarattıkları efendilerine bağlanırlar. Fakat, efendiler onların geçimlerini sağlamak yerine, kendi geçimini onlardan sağlar.
Kısacası gönüllü köleliğimizle yarattığımız GÜÇ (Efendi) ve ondan duyduğumuz korkaklığımızla devam eden köleliğimiz doğal hak ve özgürlüklerimizi devretmemizin temel sebebidir.
Peki, insanlar gerçekten demokratik bir şekilde kendilerini yönetebilirler miydi? Böylesine mükemmel bir yönetim her bireyin için çelik gibi bir iradeye sahip olması gerekirdi.

İTAAT ETMEYE SÖZVERDİĞİMİZDE VE BİR EFENDİ YARATTIĞIMIZDA DOĞAL ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ KAYBEDERİZ.

Kısacası, İnsan olarak doğarız ve özgürüz, fakat özgürce kendi özgürlüklerimizi ve haklarımızı satarak insan statüsünden ve haklarımızdan vazgeçerek kendimizi başkasının ya da sözleşmeyle genel iradenin anlaşmalı kölesi yaptıktan sonra kendimize dağıtılan hak ve özgürlükleri sınırsızca kullanırız.

Sonra güç ki bunlar genellikle siyasi güçtür, insanların gönüllüce vazgeçtikleri temel hak ve özgürlükleri dağıtarak ve güvence altına alarak efendiliklerine devam ederler. Tepeden, hak ve eşitlik üzerine vaazlar verirken alt tabakadaki herkesi birbirine eşitlerler ve bunu en üst duygularla, veren güç olarak yaparlar ve alkışlanırlar.
Kısacası ezen biz, ezilen biz olarak; insanın insana zulmü bitmeyeceğinden, tamamen vaz geçip gıdım gıdım aldığımız haklar insanlara haklı bir bayram değil, belirli günler olarak bir hatırlatma nezdinde sürekli kutlanacaktır.
Herkes bilir ki ezilenin günü ve bayramı ezenler için güçlünün vaz geçmediği ve ezilene alkışlanma uğruna dağıttığı en büyük haktır.
Buradan şu sonuç çıkar ki; İnsanlar ne kadar özgürse o kadar güçlüdür ve gücü kadar da hak sahibidir.
Gücün, bu ister devlet ister birey olsun, kontrolsüzce gasp ettiği şeyin hakkımız olduğunu bildirme günü kutlu olsun.

Herkesin insan olabilme hakkına sahip çıkabilmesi dileğiyle. 10 Aralık insan hakları günü kutlu olsun.

YAZARIN DİĞER YAZILARI