HALKWEB- İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından CHP İstanbul İl Başkanlığına Çağrı Heyeti olarak görevlendirilen Gürsel Tekin, Zeki Şen ve Erkan Narsap, CHP Genel Başkan Yardımcıları Burhanettin Bulut ve Özgür Karabat’a rüşvet verdiğini ileri süren Aziz İhsan Aktaş hakkında suç duyurusunda bulundu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusunda, Aktaş’ın ortaya koyduğu iddiaların maddi olarak delillendirmesinin talep edilmesi, bunu yapamadığı takdirde ise iftira, hakaret ve su uydurma suçlarından cezalandırılması talep edildi.
Gürsel Tekin ve Çağrı Heyeti, bugün İstanbul İl Başkanlığında yaptıkları basın açıklaması ile suç duyurusu hakkında kamuoyuna bilgi verdiler.
Açıklamanın ardından suç duyurusu dilekçesi de basın mensupları ile paylaşıldı.

Aziz İhsan Aktaş ne demişti?
Suç örgütü kurmak ve yönetmek suçlaması ile hakkında hazırlanan iddianameyle 704 yıla kadar hapis cezası istenen Aziz İhsan Aktaş, CHP’li belediyelere yaptığı işler karşılığında hakedişlerini tahsil edebilmek için CHP genel başkan yardımcılarına 200 milyon lira rüşvet verdiğini iddia etti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut’a 1 milyon dolar, Özgür Karabat’a ise 5 milyon lira rüşvet verdiğini iddia eden Aktaş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kendisi hakkındaki “yurt dışına kaçtı” iddiasına ise katıldığı canlı yayında “Kaçmadım. Niye kaçayım? Burhanettin Bulut’ta ve Özgür Karabat’ta benim telefonum var. Onlara ‘canlı konum’ atayım. Baksınlar neredeyim…” diye yanıt vermişti.
Aziz İhsan Aktaş hakkındaki suç duyurusu şöyle:
Bizler, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/09/2025 tarihli ve 2025/254 Esas
sayılı kararıyla Cumhuriyet Halk Partisi’nin İstanbul İl GEÇİCİ KURUL üyeliği
görevine başlayan heyet olarak 40 yıla yakın süredir sürdürdüğümüz siyasi faaliyetlerimiz
kapsamında her zaman olduğumuz gibi Büyük Atatürk’ün emaneti partimize sahip çıkmak
için görev yapmaktayız. Göreve resmen başladığımız 8 Eylül 2025 tarihinden bu yana,
özellikle CHP İstanbul İl Başkanlığı düzeyindeki işlemleri denetleyen, kimi yargılamalara
konu olan hukuki ve siyasi sorunları derinlemesine incelemeye dair yaklaşımı, kurul üyeleri
olarak ortaya koymaktayız. Bu kapsamda Geçici Kurula, parti üyeleri tarafından yapılan çok
sayıda sözlü ve yazılı başvurular yayımlanan iddianameleri de dikkatle incelemekteyiz.
Bununla beraber aynı zamanda basın yayın organlarında çıkan haberleri de takip
etmekteyiz. Özellikle görevimiz gereği partimizin kurumsal kimliğini de korumakla yükümlü
olduğumuz için istisnasız şekilde CHP İstanbul İl Örgütüne dair gelişmeleri takip etmekte ve
sorunları çözmeye çalışmaktayız. Bu kapsamda, İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde şuan
organize suç örgütü lideri olarak yargılamaktan olan işbu şikayet şüphelisi Aziz İhsan
Aktaş’ın 18 Eylül 2025 tarihinde yaptığı açıklamalarda “Belediyelerden alacağımız
ödemeler için CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yardımcılarıyla görüşüyorduk.
Paramızı alamadığımızda Özgür Özel’in yardımcılarını arardım. Onlar devreye girerdi.
O sayede belediyelerden komisyon karşılığında ödemelerimiz yapılırdı” şeklinde
açıklamalarda bulunmuştur.
Keza şüpheli Aziz İhsan Aktaş yine 5 Kasım 22025 tarihinde “Benim numaram
Özgür Karabat’ta ve Burhanettin Bulut’ta var, isterseniz 24 saat, her gün sizlere canlı
konum atabilirim. Bu canlı konumla beni 24 saat izleyebilirsiniz. Mahkeme gününü
sabırsızlıkla bekliyorum, bakalım mahkeme günü geldiğinde ben mi yurt dışına
kaçacağım yoksa iddianamede adı geçen dokunulmazlık zırhına bürünen
milletvekilleriniz mi kaçacak.” gibi temel iddialarını ispatlaması gereken açıklamalarda
bulunmuştur. Bu bağlamda şüpheli eğer bu açıklamaları eğer maddi gerçeğe, hakikate ve
yaşanmış olaylara dayanmıyorsa, ortada üç ayrı suça temas eden bir eylem var demektir.
Öncelikle, şüphelinin beyanları eğer gerçek değilse TCK m 125’e göre hakaret suçu
olacaktır. Görüldüğü üzere şüpheli açık açık isim vermektedir. Şüpheli verdiği isimlerle,
doğrudan ve tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde TCK m 126 uyarınca matufiyet şartını
gerçekleştirmiştir. Sözün kime karşı söylendiği, muhatabı, hangi gerçek kişiyi ve hangi tüzel
kişiyi hedef aldığı bellidir. Şüpheli özellikle CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCILARI
sıfatını da kullanarak, temsil ettiğimiz ve korumak istediğimiz siyasi partimizin İstanbul İl
Başkanlığının da üyesi olan bazı kişileri duraksamaya yer olmaksızın hedef almaktadır. Eğer
şüpheli tarafından anlatılanlar maddi gerçekle uyumlu değilse, şüpheli tarafından adı geçen
ve yeni müşteki olacak kişilerin doğrudan şeref ve itibar hakkına yönelik bir saldırı
gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda şikayetimiz aynı zamanda CMK m 158 anlamında bir
ihbar niteliğindedir. Şüphelinin beyanları eğer maddi gerçeği yansıtmıyorsa, ifade
özgürlüğü kapsamına giremez. Bilindiği üzere temelde korunan hukukî değer; kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı ve diğer fertler nezdindeki saygınlığıdır. Bir kişiye izafeten söylenen söz, gerçek dışı olgu isnadıyla yapıldığı takdirde yine şeref ve
haysiyet hakkı zedelenecektir.
Bununla beraber, şüpheli Aziz İhsan Aktaş’ın yine katıldığı canlı yayında “CHP Genel
Başkan Yardımcılarından birine 200 milyon lira rüşvet verdim” demesi çok vahimdir. Bu söz
ve söylem, kurumsal kimliğe yönelik ciddi bir saldırıdır. Maddi gerçekle uzaktan yakından
ilgisi yoksa, hem hakarettir hem iftiradır hem de suç uydurmadır. Bilindiği üzere TCK
m 267’de düzenlenen iftira suçu, hakkında bahsedilen kişiye yönelik olarak haksız bir
iddiadan kaynaklanı söylem sonrasında savcılık soruşturması açılması veya idari yaptırım
uygulanmasını sonucunda bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin
cezalandırılması gerektiğini düzenler. Bir kimsenin hukuka aykırı bir fiil işlemediğini bildiği
halde, sanki bunu yapmış gibi davranılması ve bu iddianın yargı organları, soruşturma
makamları tarafından ciddiye alınması durumunda iftira suçu oluşacaktır. Ne yazık ki, esasen şuan belki de bu suç oluşmuştur. Şüpheli Aziz İhsan Aktaş’ın doğruluğunu henüz bilinmeyen iki ayrı iddiası ve beyanı nedeniyle iki ayrı CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI hakkında fezleke düzenlenmiştir. Özellikle bir Genel Başkan Yardımcısının, İstanbul milletvekili olması sebebiyle lekelenmeme hakkını da gözeterek CMK m 158 uyarınca Şüpheli Aziz İhsan Aktaş’ısayın makamınıza ihbar ve şikayet ediyoruz.
Yine eğer şüpheli Aziz İhsan Aktaş’ın anlatımları maddi gerçeğe dayanmıyorsa ve
hakikatı yansıtmıyorsa aynı zamanda TCK m 271’de düzenlenen Suç Uydurma Suçuna
da vücut vermiş olacaktır. Şüphelinin anlatımlarında hiçbir doğruluk yoksa, işlenmediğini
bildiği bir suçu, yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar etmesi veya kamuoyuna anlatması
esasen suçtur. Bu yüzden Şüpheli Aktaş, eğer ispat hakkını kullanıp, konuştuğu sözlerin
karşılığını ortaya koyamıyorsa, Cumhuriyet Halk Partisinin kurumsal kimliğine yönelik bir
saldırı içindedir. Müvekkil aynı zamanda partinin kurumsal kimliğini de korumakla
yükümlüdür ve kendisini bildi bileli bu uğurda mücadele etmekte olan müvekkil, partisinin
daha fazla zarar görmemesi için CMK m 158 uyarınca Şüpheli Aziz İhsan Aktaş’ı sayın
makamınıza ihbar ve şikayet etmektedir.
SONUÇ VE İSTEM :
Açıkladığımız ve re’sen göz önünde bulundurulacak nedenlerle gerekli tahkikatın yapılarak,
şüpheli AZİZ İHSAN AKTAŞ’ın yaptığı açıklamalara dair maddi gerçeğe dayalı deliller ile
ortaya koyamıyorsa, ve şüpheli ispat hakkını kullanamıyorsa, sayılan ve resen takdir edilecek tüm suçlardan cezalandırılması istemiyle hakkında kamu davası açılmasını talep ederiz.
Gürsel TEKİN Zeki ŞEN Erkan NARSAP
CUMHURİYET HALK PARTİSİ İstanbulİl Geçiçi Kurulu
