HALKWEBPolitikaTunç Soyer’den CHP yönetimine çağrı: Örgütün önünü açın!

Tunç Soyer’den CHP yönetimine çağrı: Örgütün önünü açın!

CHP’de başlayan kurultay tartışması sürüyor. 81 il başkanı adına yapılan açıklamanın ardından bu kez de eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’den açıklama geldi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in parti örgütleri içindeki kurultay taleplerine tepki göstererek “Kimse benden kurultay dilenmesin” demesi, tartışmayı daha da tırmandırdı.

Oğuz Kaan Salıcı, Hasan Öztürkmen, Orhan Sarıbal ve Sevda Erdan Kılıç gibi milletvekilleri açıkça Özgür Özel’in çıkışını eleştirdi ve kurultay ihtiyacını dile getirdi.

Genel merkezden il başkanları hamlesi ile yanıt

CHP içinden gelen kurultay çağrılarına parti sözcüsü Deniz Yücel üzerinden yanıt veren CHP yönetimi, Yücel’in açıklaması bu tartışmayı daha da tırmandırınca bu kez Özgür Özel “Genel başkan olarak bu tartışmayı sona erdiriyorum” dedi. Ancak bu açıklamayı da yeterli görmeyen CHP Genel Merkez yönetimi, 81 il başkanı adına bir ‘ortak açıklama’ yayınladı.

İl başkanlarının Özgür Özel’e destek verdikleri ve kurultay talep etmedikleri yönünde ifadelerin yer aldığı bildiri, parti içi muhalefet tarafından inandırıcı bulunmadı.

Pek çok il başkanının kendi örgütlerine kurultay talebini iletmelerine rağmen bildirinin otak imza ile yayınlanması, “açıklama genel merkez tarafından il başkanlarının çoğunun bilgisi dışında mı yapıldı” sorusunu gündeme getirdi.

Tunç Soyer de bayrak açtı

81 il başkanı adına yapılan açıklamaya dair tartışma sürerken bir çıkış da eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’den geldi. CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yakınlığı ile bilinen Soyer, “Yaşasın Mücadelemiz” başlığı ile bir bildiri yayınladı.

“CHP, hem iktidardan hem muhalefetten umudunu kaybeden tüm vatandaşların umudu olmayı başarmak zorundadır” diyen Soyer, normalleşme politikalarının tabanda kabul görmediğini savunarak “örgütün önünü açın” dedi.

 

Tunç Soyer’in açıklaması şöyle:

“31 Mart 2024 yerel seçimleri ile AKP’nin 22 yıllık iktidarı ilk kez büyük bir yenilgiye uğramış, CHP birinci parti olmuştur. Vatandaşlarımız, 22 yıldır yaşadığı yoksulluk, işsizlik, hayat pahalılığı ve benzeri sorunlar nedeniyle iktidardan umudunu kesmiştir.

4 milyon AKP seçmeni sandığa gitmeyerek partisine bir ihtar vermiş CHP’nin birinci parti olmasının önü açılmıştır. Ancak CHP yönetimi, vatandaşın iktidardan umudunu kesmiş olması nedeniyle, iktidarı genel seçime zorlayacak ve kendisinin vatandaş nezdinde itibarını ve güvenilirliğini artıracak sert bir muhalefet yapmak yerine “normalleşme” ya da “yumuşama” adıyla bilinen bir strateji uygulamayı tercih etmiştir.

Bu strateji, iktidar politikaları nedeniyle mağdur olmuş milyonları ve bir an evvel iktidar olmak isteyen CHP seçmenini hayal kırıklığına uğratmıştır. Geçen yedi buçuk aylık süre iktidara nefes aldırmış, yeni kurgularla yeni bir gelecek tasarımı yapmasına imkan vermiştir. Adeta iktidarın politikalarının meşruiyetini sağlayan normalleşme stratejisi, vatandaşların itirazına, isyanına önderlik etmek yerine iktidarın politikalarının vatandaş nezdinde normalleşmesine ve vatandaşın her geçen gün umudunu kaybetmesine sebep olmuştur.

Oysa memlekete ve geleceğine dair güven ve umudunu kaybeden milyonların, çaresizliğine çare, derdine derman olacak en büyük güç CHP’dir.

Bu nedenle, derhal, “ERKEN GENEL SEÇİM” en ısrarlı ve en öncelikli siyasi talep haline getirilmelidir. Bu nedenle bir an evvel normalleşme stratejisi terk edilerek, “mücadele muhalefeti” ve vatandaşın yüzünü güldürecek politikalar ortaya konmalıdır.

CHP, her gün iktidarın politikalarına karşı mücadele vererek yaşamının sürdürmeye çalışan milyonların mücadelesine ortak olmalı, bu mücadelede nefes olmalı, çözüm üretmelidir. Müzakere yapılacaksa, tüm muhalefet partileri ile birlikte, iktidarın nasıl devrileceğine dair stratejiler üzerine ve bir “Türkiye İttifakı” yaratmak amacıyla yapılmalıdır. Yoksulluk edebiyatının karın doyurmadığını bilen ve yoksulluğu zaten bizzat yaşayan vatandaş; Cumhuriyet Halk Partisi iktidara gelirse:

•⁠ ⁠Enflasyonu nasıl indireceğini,

•⁠ ⁠Hayat pahalılığını nasıl durduracağını,

•⁠ ⁠İşsizliği nasıl ortadan kaldıracağını,

•⁠ ⁠“Yurtta barış dünyada barış” ilkesi ile Türkiye’nin uluslararası ilişkilerini nasıl düzelteceğini’ •⁠ ⁠Tarımda ithalat politikalarını nasıl sonlandıracağını,

•⁠ ⁠Dışa bağımlı enerji, yatırım, finans politikalarını nasıl değiştireceğini,

•⁠ ⁠Eğitim, sağlık, adalet politikalarının neler olduğunu

•⁠ ⁠İleri teknoloji, inovasyon, girişimcilik, yapay zeka konularında nasıl bir vizyona sahip olduğunu duymak istemektedir.

Can yakıcı sorunlarla boğuşan insanlarımız, ne normalleşme ne de suni gündemlerin arkasından giden bir CHP değil, Türkiye’nin tüm sorunlarını çözmeye muktedir olan ve bunun için cesurca iktidarı devirmeyi birinci önceliği olarak ortaya koyan bir siyasi liderlik ve parti programına sahip bir CHP görmek istemektedir.

101 yaşında ve Cumhuriyet Devrimini gerçekleştirmiş bir siyasi partinin, insanları kutuplaştırarak iktidarını sürdüren bir yönetimle değil, başka siyasi partilere de oy veren tüm vatandaşlarla “normalleşmesi”ne ihtiyaç vardır.

Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminin çok ivedi olarak bu tercihi yapmamasının bedeli çok ağır olacak ve 22 seneden sonra ilk kez bu kadar çok yaklaştığımız iktidar ıskalanıp kaçırılacaktır. Bu tercih aynı zamanda Parti içi sorunların ve kargaşanın sonlanmasına ve tek yürek olarak iktidara yürünmesine de vesile olacaktır.

Parti Yönetiminin bu tercihin gereklerini yerine getirmesi ve bunun için Parti’nin tüm evlatlarının sesine kulak vermesi, örgütün önünü açması şarttır.

Bu talep, iktidar olmak isteyen tabanın talebidir ve hiçbir güç bunu engelleyemeyecektir.

CHP, hem iktidardan hem muhalefetten umudunu kaybeden tüm vatandaşların umudu olmayı başarmak zorundadır.”

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR