ABD’de yapılan başkanlık seçimlerini resmi olmayan sonuçlara göre Donald Trump kazandı. Trump 51,2 ile yüzde 47,4 oy alan Harris’e karşı önde. Başkanlık için gereken 270 delege sayısını aşarak, 277 delege elde eden Trump, başkanlığını ilan ederek teşekkür konuşması yaptı. Harris ise 224 delegede kaldı.
ABD’nin 47. Başkanı resmi olmayan sonuçlara göre artık Donald Trump. 2016’da Demokratların adayı Hillary Clinton’u sandıkta yenerek ABD’nin 45. Başkanı olan Trump, 2020’de Joe Biden’e kaybederek başkanlığı kaybetti.
O seçimlerin ardından yaşanan Kongre baskını nedeniyle uzun süre başı ağrıyan Trump, siyasetteki iddiasını hep sürdürdü ve ön seçimlerde Cumhuriyetçilerin desteğini açık ara alarak yeniden başkan adayı olmayı garantiledi.
Ancak Cumhuriyetçilerden aldığı bu desteği Amerikalıların çoğunluğundan alabilecek miydi? Karşısında aday Joe Bien’in bunama belirtileri göstermesi ve sağlık sorunları ile ilgili spekülasyonlar nedeniyle adaylıktan çekilmesi ile Demokrat Parti’nin adayı Biden’in yardımcısı Kamala Harris oldu.
Harris’in adaylığının açıklanması ile birlikte ibrenin Demokratlara döndüğü ve Kamala Harris’in ABD’nin ilk kadın başkanı olacağı yönünde tahminler yapılmaya başlandı.
Özellikle 10 Eylül’de yapılan televizyon düellosunda Harris’in performansının daha iyi olduğu yönündeki anketler, Demokratları daha da umutlandırdı.
Ancak sandıkta sonuç farklı çıktı. Peki çıkan sonuçta adayların vaatleri ne kadar etkili oldu?
İşte Donald Trump ve Kamala Harris’in 2024 seçim vaatlerinden en önemlileri:
Donald Trump
1. Ekonomi ve Vergi İndirimleri: Trump, sosyal güvenlik vergilerini kaldırmayı, bahşiş ve fazla mesai gelirlerinden vergi alınmasını sonlandırmayı vaat etti. Ayrıca, Amerika’da üretilen ürünler için şirket vergi oranını %15’e düşürmeyi hedefliyor
2. Ticaret Politikaları: Trump, tüm ithal ürünlere %10-20 arasında gümrük vergisi uygulamayı ve Çin’den yapılan ithalatı dört yıl içinde tamamen bitirmeyi planlıyor
3. Göç ve Güvenlik: Güney sınırındaki duvarı genişletmeyi, göçmen akışını azaltmak için daha katı politikalar getirmeyi ve belirli ülkelerden gelen göçmenlere kısıtlamalar koymayı öneriyor.
4. Sağlık: Obezite ve opioid bağımlılığı gibi halk sağlığı sorunlarına odaklanacağını belirten Trump, sağlık sigortası seçeneklerini genişletmeyi planlıyor.
Kamala Harris
1. Medikal ve Sağlık Reformları: Tüm Amerikalılar için insülin fiyatını 35 dolara, yıllık cepten harcamaları ise 2.000 dolarla sınırlandırmayı vaat etti. Ayrıca, evde sağlık hizmetlerini Medicare kapsamına almayı planladı.
2. Sivil Haklar ve Eşitlik: LGBTQ+ topluluğu için ayrımcılığı yasaklayan Eşitlik Yasası’nı geçirmeyi vaat etti. Amerika Birleşik Devletleri Yüce Mahkemesi (Supreme Court) yargıçları için etik kurallar koymayı ve görev süresi sınırı getirmeyi önerdi
3. Çalışma Hakları ve Maaşlar: Asgari ücreti yükseltmeyi, bahşişle çalışanlar ve engelli bireyler için alt minimum ücretleri sonlandırmayı ve ücretli aile iznini yaygınlaştırmayı taahhüt eti.
4. Eğitim ve İstihdam: Kamala Harris, bazı federal işlerde dört yıllık üniversite derecesi gerekliliğini kaldırmayı ve çıraklık programlarını iki katına çıkarmayı önerdi.
Trump’ın seçilmesi Türk-Amerikan ilişkilerini nasıl etkileyecek?
Donald Trump’ın ABD’nin 47. Başkanı seçilmesini ilk tebrik eden liderlerden biri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu.
Erdoğan, birinci başkanlığı döneminde kendisine ‘aptal olma’ diye mektup yazan Trump’tan ‘dostum’ diye bahsetti.
Erdoğan, “Amerikan halkının seçimiyle başlayacak olan bu yeni dönemde, Türkiye-ABD ilişkilerinin güçlenmesini, Filistin meselesi ve Rusya-Ukrayna savaşı başta olmak üzere bölgesel ve küresel çapta yaşanan krizlerin, savaşların son bulmasını temenni ediyor; daha adil bir dünya için daha fazla çaba sarf edileceğine inanıyorum. Seçimlerin dost ve müttefik ABD halkı ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.” diyerek Trump yönetiminden yeni dönemde beklentilerini de dile getirdi.
Peki, Trump’ın seçilmesi ABD-Türkiye ilişkilerini ne yönde etkileyecek?
Donald Trump ve Kamala Harris’in Türkiye ile ilişkiler konusundaki yaklaşımları oldukça farklılık gösteriyordu.
Trump’ın birinci başkanlık döneminde Türkiye ile inişli çıkışlı bir ilişki sürdürdü. Erdoğan ile kişisel düzeyde bir diyalog geliştirdi fakat Kongre ve Amerikan müesses nizamının etkisiyle bu ilişkiler gerilimli bir seyir izledi.
Trump, YPG’ye sağlanan destek ve Türkiye’ye yönelik yaptırımlar gibi konularda Ankara’nın tepkisini çeken adımlar attı. Özellikle Suriye politikası, YPG’ye verilen destek (eğit-donat programı ve binlerce TIR’lık silah yardımı) ve Türkiye’nin S-400 alımı gibi konular Trump yönetiminde büyük krizlere yol açtı.
Ancak, Trump’ın Türkiye’ye dair bir nebze daha esnek bir tutum sergileyebileceği, Rusya gibi bazı konularda yaptırım baskısını azaltabileceği öngörülüyor. Ayrıca Trump’ın Ukrayna savaşını sona erdirmek için Erdoğan’ın Putin ile olan ilişkisini de kullanmak isteyeceği ve bu nedenle Türkiye ile ilişkilere özel bir önem vereceği yönünde analizler yapılıyor.
.