HALKWEBPolitikaÖzgür ve Özel Mitinge Davet

Özgür ve Özel Mitinge Davet

Miting mi, yoksa yüzsüzlük mü ? Herkes anlasın artık her şeyin iç yüzünü!

Cumhuriyet Halk Partisi’ne çökenleri ve Özgür Özel’in mitinglerini istemeyerek takip ediyoruz!

Her geçen gün bariyerlerin daraldığını, kitlelerin azaldığını, yatay çekimlerin daha da yataylaştığını görüyorum. Son gelişmelere bakıldığında, Çankaya Belediyesi aracılığıyla grup toplantısına seferler düzenlenmeye başlanmış.

Şimdi buna itiraz edenler olacaktır… Olsun! Hiç önemli değil.

Diğer taraftan, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun ofisinden randevu alıp, kendisinin bir acı kahvesini içebilmek için yaklaşık 4-5 ay beklemeniz gerekiyor. Tek tek ve grup halinde her gün ortalama 400-500 kişiyi kabul ettiği halde, yüzünü gören cennetlik!

O nedenle hem bizim işimiz görülsün, hem de Özgür Bey’in işi görülsün.

Bu böyle gitmez. Benim bir teklifim olacak.
Bu yazıyı da zaten bu sebeple yazıyorum.

Özgür Bey kendi gücünü ve kitlesini gösterip kendisini temize çıkarsın.
Biz de Özgür Bey’in hayrına, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun yüzünü görebilelim.

Ne yapalım…

Bir haftasonu Özgür Bey Maltepe Meydanı’nda miting yapsın.
Mitingin adını kendisi belirlesin.
Benim önerim:

“HIRSIZA TEŞNEYİM, BEN DE BU İŞİN İÇİNDEYİM.”

Beğenmezse kendisi bilir, ama önerim budur.
Neyse, önemli olan da bu değil zaten.
Amaç: Bakalım Özgür Bey’in arkasında ne kadar bir kitle duruyor, onu görelim.

Özgür Bey de meydanı doldurursa kendini kanıtlamış olur. Gerçekten arkasındaki kitle sağlam mı, onu bize gösterir. Belediye araçları, parti imkânları, para-pul işlerine girmek serbest! Serbest demesek de Özgür Bey zaten bu işlere girer. Normaldir.

Ahlak ve adalet kavramı olmadığı için, gerekirse silah zoruyla da getirir insanları.
Ha, bu arada sadece Özgür Bey’in 1 saat konuşma süresi olsun. Yetmezse 2 saat olsun.

Gelelim Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na;

Kendisi miting yapmasın!
Gelsin, Maltepe Meydanı’nda otobüsün üstüne çıksın, köpüklü bir kahve içip gitsin.
Biz kahvesini içemedik, bari biz ona ikram edelim.

Neden konuşmasın?
Çünkü konuşmaması gerekiyor: Arınıyoruz!

Mitingin adını da Özgür Bey’e hemen söyleyelim.
Bizim mitinglerin adı zaten belli:

ADALET MİTİNGİ!

Bunun üzerine söylenecek bir şey yok.

Sloganlar mı? Buyurun:

Silivri’deki hırsız, Özgür’ün patronu!

Hırsız Özgür, Silivri’ye!

Çalandan genel başkan olmaz!

Ahlaksızlar evine!

Hırsızlar toplanmış, partiye çökmüş!

Bunun gibi sloganlar!

Unutmadan…
Ne Kemal Kılıçdaroğlu’nun ne de bizim belediye, otobüs, para-pul imkânımız var.
Ama önemli değil.

Özetle:
Kendi imkânlarımızla Maltepe Meydanı’nda ADALET MİTİNGİ yapalım.

Bu vesileyle, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun yüzünü görmüş oluruz, hasret gideririz, belki birkaç kelam etme fırsatımız olur.

Evet Özgür Bey, sana “hodri meydan” demiyorum.
Senin hayrına, Kemal Kılıçdaroğlu’nu görme imkânı sağla bize.

Ofisin önü, arkası, bahçesi, içerisi insanlarla dolu ama randevu bulmak mümkün değil.

Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’ndan daha fazla kitle toplarsan, bizim sana bir kahve borcumuz olsun.
Yok eğer Genel Başkanımız’ı destekleyen kitle daha çok olursa, senden kahve borcunu ödemeni istemeyiz.

Biliyorsun, Genel Başkanımız haram lokma yememiştir ve kimsenin haram parasıyla kahve içmez.
Helalinden biz kahve ikram ederiz Genel Başkanımıza.
Sen haram paranla başka şeyler içebilirsin, o da senin sorunun.

Bu makalenin görselinde senin ve Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun fotoğrafını kullanmadım.
Biliyoruz ki, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun hırsızlarla aynı kareye girmemek gibi bir hassasiyeti var.
Şartlar eşit yani — görselde bile!

Bir not ekleyip bitirelim:
Bu teklifi Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu kabul etmeyebilir.
Sebebi belli:

“O hırsızları meşrulaştırmaz.”

Tıpkı senin tiyatro oyunu gibi, kitleleri uyutmak için yaptığın kongre ve kurultay süreçlerine dahil olmayarak sizleri meşru hale getirmediği gibi.

Onun haricinde, seni değil meydanda; bilgisiyle, birikimiyle, donanımıyla, entelektüel altyapısıyla seni beşe ona katlar.
Ahlakı, dürüstlüğü, namuslu duruşu, adaletli yaklaşımıyla da sen, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında zerre bile olamazsın.

Son olarak da…
Devlet Bahçeli’ye dediğin gibi:

“Bunlar hep siyaseten.” demiyoruz biz!

Bizim söylemimiz samimi.

Miting mi, yoksa yüzsüzlük mü ?
Herkes anlasın artık her şeyin iç yüzünü!

Çetin Sağsöz / Konuk Yazar

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR