HALKWEBYazarlarNew York’ta Mamdani, Dünyada Umut

New York’ta Mamdani, Dünyada Umut

Mamdani’nin başarısı, uzak bir kentin hikâyesi değil; Türkiye’nin geleceğinin de şekillendirilebileceğinin güçlü bir kanıtıdır.

0:00 0:00

Demokrasiye inananlar için bazen uzak şehirlerdeki küçük zaferler bile bir fener gibi yol gösterir. New York’ta sosyalist bir adayın belediye başkanı seçilmesi, tam da böyle bir ışık oldu. Bu zafer, sadece Amerika’daki siyasi dengeleri değiştirmekle kalmadı; dünya çapında demokrasiye olan inancı da tazeledi.

Mamdani’nin başarısı, halk örgütlendiğinde, dayanıştığında ve ortak hedefler etrafında birleştiğinde baskıcı güçleri nasıl geride bırakabileceğini gösteriyor.

Türkiye’de artan otoriter eğilimler ve toplumsal yorgunluk karşısında, bu örnek bize değişimin her zaman mümkün olduğunu hatırlatıyor; umutsuzluk değil, örgütlü eylemle kazanılacak bir geleceği işaret ediyor.

Cesaretin ve Umudun Zaferi

New York seçmeni, ekonomik eşitsizlikler ve ayrımcılığa rağmen sosyalist bir adayı tercih etti. Bu yalnızca bireysel bir kazanım değil; halkın kolektif iradesinin ve eşitlik arzusunun somut bir göstergesidir. Korku siyasetine karşı cesaret ve umudun yanında durmak, demokrasiyi savunmanın en güçlü ifadesidir. Bu zafer, sandıkta kazanılmış bir sonuç olmanın ötesinde, insanlığın yeniden ayağa kalkma çağrısıdır ve bize, örgütlü toplumun gücünü hatırlatıyor.

Kentlerden Gelen Direniş Ruhu

Türkiye’deki şehirler de benzer bir değişim enerjisini taşıyor. İstanbul, çok kültürlü yapısıyla halkın direncini ve yaratıcılığını temsil ediyor; farklı toplulukların dayanışması, değişim yönünde güçlü bir irade ortaya koyuyor.

Diyarbakır ise uzun yıllardır eşitlik ve özgürlük mücadelesinin simgesi; Kürt adayları ve sosyalist hareketler burada halkın desteğini bulabiliyor. New York’taki zafer, Türkiye’deki toplumsal hareketler için bir ilham kaynağıdır ve özgürlük talebinin coğrafya tanımadığını hatırlatıyor.

Halkın Sesi Siyaseti Biçimlendiriyor

Sol hareketin görevi, halkın somut taleplerini kendi vizyonuyla buluşturmaktır. Emekçilerin, kadınların, gençlerin ve farklı toplulukların demokrasi ve eşitlik arzusu politikaların merkezinde olmalıdır. Sosyalizm, soyut bir ideal olmaktan çıkıp, yaşamın içinden doğan, somut dönüşüm vaat eden bir proje hâline gelmelidir.

Türkiye’de halk artık yolsuzluk, baskı ve kutuplaşmadan bıkmış durumda; insanlar kendi iradeleriyle söz sahibi olmak istiyor ve bu irade, sadece merkezi yönetimle değil, yerel uygulamalarda da somutlaşmalıdır.

Yerel Yönetimlerde Eleştirel Sınav

CHP’li belediyeler de bu mücadelede eleştiriye açıktır. Yolsuzluk iddiaları, şeffaflık eksiklikleri ve bazı projelerdeki aksaklıklar, halkın güvenini zedeleyebiliyor.

Bu durum, merkezi yönetimi eleştirmenin yeterli olmadığını gösteriyor; sol hareketin kendi kentlerinde de hesap verebilir, adil ve etkin yönetim örnekleri sunması gerekiyor. Halk, yalnızca seçim sonuçlarıyla yetinmek istemiyor; belediyelerde somut, güvenilir ve kapsayıcı sonuçlar görmek istiyor.

Bu eleştirel perspektif, sosyal demokrat hareketin kendi içindeki disiplin ve hesap verebilirlik kültürünü güçlendirecek bir çağrıdır.

Umudu Yeşertmek Artık Bizim Elimizde

New York’taki seçim, halk birleştiğinde ve dayanıştığında değişimin mümkün olduğunu bir kez daha gösteriyor. İstanbul’dan Diyarbakır’a, İzmir’den Hakkari’ye kadar halkın gücü yeniden filizlenebilir. Sol hareket, halkın yanında durduğunda ütopyasını demokrasiyle, rüyasını somut adımlarla buluşturabilir.

Mamdani’nin başarısı, uzak bir kentin hikâyesi değil; Türkiye’nin geleceğinin de şekillendirilebileceğinin güçlü bir kanıtıdır. Halkın iradesi, örgütlendiğinde ve denetlendiğinde hem umut hem de özgürlük yaratır; sosyal demokrat perspektifin özünde bu vardır: değişim, örgütlü halkın elinde şekillenir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI