Kentlerimiz halkın olmalı, rantın değil, sermaye ve çıkar gruplarının değil; yaşam alanları adaletin, eşitliğin ve refahın somut göstergesi olmalıdır; ne yazık ki günümüz belediyeciliği tam tersine dönmüş, belediyeler halkın değil, özel şirketlerin, müteahhitlerin ve sermaye gruplarının çıkarlarını koruyan bir makine hâline geldi; yüksek gökdelenler, beton çölüne dönüşen şehir dokuları, plansız kentsel dönüşüm projeleri, estetikten yoksun imar planları halkın yaşam hakkını yok ediyor; İstanbul’da son beş yılda 3.500 hektar yeşil alan imara açıldı, çocuk oyun alanları %18 azaldı ve bu veriler gösteriyor ki belediyeler halkın değil, sermayenin hizmetinde; artık beklemeye tahammülümüz yok; rant değil, halk için yönetim talep ediyoruz.

Ekonomik Adalet ve Temel Hizmetler
Emlak vergileri düşük tutulmalı, halkın sırtındaki ekonomik yük kaldırılmalı, su, ulaşım ve temel hizmetler ucuz veya ücretsiz olmalı; herkesin erişimine açık ve sürdürülebilir olmalı; bu sadece ekonomik bir zorunluluk değil, aynı zamanda halkın yaşam hakkının güvenceye alınmasıdır; gelir dağılımında en yüksek %10’luk kesim ülke servetinin %60’ına sahipken belediyelerin vergi politikaları adaletsizliği derinleştiriyor.
Trafik ve Hava Kalitesi
Kentlerimiz nefes almalı, trafik kaosu son bulmalı, toplu taşımacılık herkesin hakkı olmalı, bisiklet yolları, yürüyüş alanları ve yeşil koridorlar artırılmalı; hava kirliliği halkın sağlığını tehdit edemez; Türkiye’de yıllık hava kirliliğine bağlı erken ölüm oranı 45.000 civarındadır ve belediye halkın sağlığını korumakla yükümlüdür.
Deprem ve Afet Hazırlığı
Türkiye deprem kuşağında yer alıyor, nüfusun %65’i yüksek riskli bölgelerde yaşıyor; buna rağmen belediyeler deprem toplanma alanlarını halkın kullanımına açmıyor; kentsel dönüşüm projeleri çoğu zaman rant odaklıdır, halkın güvenliği ikinci plana itiliyor; depreme dayanıklı konutlar ve güvenli toplanma alanları planlı, şeffaf ve adil bir biçimde hayata geçirilmelidir; afet anında halkın maddi ve manevi olarak korunması bir tercih değil zorunluluktur.

Yolsuzluk ve Kayırmacılığa Karşı
Belediyelerde yolsuzluk, kayırmacılık ve usulsüzlük sıradan hâle gelmiştir; ihalelerin %72’si şeffaf değil ve kamu kaynakları özel şirketlere aktarılıyor; halkın belediyelere olan güveni ciddi şekilde sarsılmıştır; artık susmak, suça ortak olmaktır; belediyeler denetlenmelidir, halkın denetim hakkı güvence altına alınmalıdır.
Yerel Yönetimler Yasası: Halkın Güvencesi
Yerel Yönetimler Yasası, belediyelerin halk için çalışmasını güvence altına alacak, denetim ve şeffaflık mekanizmalarını güçlendirecek, halkın söz ve karar hakkını garanti altına alacaktır; rant ve yolsuzlukla mücadele ancak bu yasal çerçeveyle mümkündür.
Halkın Talepleri Açık ve Net
Halkın talepleri açıktır: güvenli, ucuz veya ücretsiz toplu taşımaya ve sağlıklı suya erişim, bisiklet yolları ve yeşil alanların çoğaltılması, depreme dayanıklı konutlar ve güvenli toplanma alanları, kentsel dönüşüm ve şehir planlarının halkın yaşam hakkını gözeterek adil ve planlı yürütülmesi, belediye hizmetlerinin özelleştirilmemesi, ticarileştirilmemesi, sosyal, kültürel ve sportif etkinliklerin herkesin erişimine açık olması, ekolojik üretim ve sürdürülebilir kent anlayışının desteklenmesi, tarım ve hayvancılığın kent yaşamına zarar vermeden entegre edilmesidir.
Adalet, Dayanışma ve Mücadele
Yoksulluğun, kayırmacılığın ve usulsüzlüğün olmadığı bir kent istiyoruz; sosyal dayanışmayı ve paylaşımı güçlendiren yönetim istiyoruz; belediye halkın hizmetkârı olacak; özel sektör ve sermaye çıkarları değil, halkın ihtiyaçları öncelikli olacak; belediye meclisleri halk yararını gözeten gerçek bir halk meclisi gibi çalışacak ve kararlar halkın çıkarına göre alınacaktır.
Artık Beklemiyoruz, Talep Ediyoruz
Kentler halkın kenti olacak, belediyeler halkın hizmetinde olacak, yaşam hakkımız ve kentlerimizin geleceği güvence altına alınacak; trafik, hava kirliliği, deprem riski, kentsel dönüşüm, yeşil alanlar, su ve ulaşım hakkı artık rant ve çıkar odaklı değil, halk odaklı çözülecek; biz yurttaşlar, yaşam hakkımız ve kentlerimizin geleceği için mücadele ediyoruz; halk için, halkla birlikte, gerçek belediyecilik istiyoruz; rant değil, adalet; çıkar değil, halkın çıkarı; beton yığını değil, yeşil ve yaşanabilir kent hakkımızdır.
