“Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri Cumhuriyet Halk Partisi’dir.” (Mustafa Kemal Atatürk)
“Partide bir yanlışı, bir eksikliği gördüğünüz zaman kayıtsız, şartsız eleştireceksiniz. Yapılan herhangi bir yanlışa müsamaha göstermek, son derece ‘yanlış’tır; mahsuru faydasından büyük olur.” (Atatürk, CHP 3. Olağan Kurultayı, 1931)
Tarihi Bir Kavşak
Türkiye’nin en köklü partisi CHP, bugün tarihinin en kritik kavşaklarından birinde bulunuyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde patlayan yolsuzluk iddiaları, partiyi yalnızca isimler üzerinden değil, etik, vicdan ve halkla güven bağları üzerinden de bir sınavdan geçiriyor.
Kılıçdaroğlu’nun paylaştığı video, CHP için bir uyarı değil, bir çağrıdır; bir manifestodur.
“Rüşvetle, yolsuzlukla anılan bir CHP olamaz. Parti derhal arınmalı, hesap vermeli ve tarihine sahip çıkmalıdır.”
Bu çağrı, geçmişin yüklerinden temizlenmenin ve geleceğe güvenle yürüyebilmenin ön şartıdır.
Arınma Neden Şarttır?
• İBB Yolsuzluk Davaları: Ekrem İmamoğlu’nun merkezinde yer aldığı iddialar, partiyi halk gözünde zor duruma düşürmektedir. CHP’nin belediyecilik ve siyaset anlayışı, etik ve şeffaflık ilkeleriyle bütünleşmek zorundadır.
• Parti Kültürü ve PM’deki Kaymalar: Yeni Parti Meclisi üyeleri arasında sağ-popülist ve kamuculuktan uzaklaşan eğilimler, CHP’nin ideolojik temellerini zayıflatmaktadır.
• Halkla Güven Bağı: Yolsuzluk iddialarının sürdüğü bir dönemde sessizlik, sadece parti prestijini değil, halkın partiyi sahiplenmesini de tehlikeye atar.
Kılıçdaroğlu’nun çağrısı, radikal gibi görünse de, partiyi geleceğe taşımanın tek yoludur. Arınma, hesap ve şeffaflık, CHP’ye olan güveni yeniden tesis edecektir.
CHP’nin Siyaseti ve Ülkenin Geleceği
Kuruluşun ve kurtuluşun partisi CHP, siyaseti sadece kendisine yönelen yolsuzluk iddialarını çürüten kişilerin siyasi ikbaline göre konumlanan bir mekanizma olmamalıdır. CHP, geçmişten aldığı miras ve sorumlulukla, ülkenin geleceğinin istikametini çizen, toplumsal vicdanı ve halkın güvenini ön planda tutan bir yol haritası belirlemelidir.
Bu nedenle arınma ve hesap verme çağrısı, yalnızca bireysel temizlik değil; partinin gelecek vizyonunu ve demokrasiye olan bağlılığını güçlendiren stratejik bir duruştur. CHP, liderlerin veya isimlerin değil, ülkenin ve halkın çıkarlarını önceleyen bir siyasi irade ortaya koymak zorundadır.
Kuruluşun ve kurtuluşun partisi CHP, siyaseti kendi tabanının ve üyelerinin vicdanıyla şekillendirmeli, sadece isimlerin siyasi ikbaline göre konumlanmamalıdır.
Arınma ve Hesap: Adım Adım
1. Yargı Sürecindeki Üyelerin Askıya Alınması
Mahkeme süreci devam eden partililerin görev ve üyelikleri geçici olarak askıya alınmalı; bu, partinin etik duruşunu ve halkla güven bağını koruyacaktır.
2. Parti Emekçilerinin Sahiplenmesi
İl, ilçe ve kadın gençlik kolları aktif biçimde denetim ve hesap mekanizmasını işletmeli; sadece liderlerin değil, tabanın da sahiplenmesi gereken bir süreç hayata geçirilmelidir.
3. PM’de İdeolojik Sadakat
Yeni PM üyeleri, “sadece koltuk” değil, laiklik, halkçılık, sosyal adalet ve Atatürk ilkeleriyle uyumlu bir çizgide hareket etmelidir. Sağ-popülist ve kamuculuktan uzaklaşan eğilimlere izin verilmemelidir.
4. Toplumla Güvenin Yeniden İnşası
CHP, şeffaflık ve adalet söylemini, sadece iç mekanizmalarda değil; halkla kurduğu ilişkilerde de uygulamalıdır. Halkın vicdanında yeniden güven tesis edilmelidir.
5. Tarih ve Mirasa Sahip Çıkmak
CHP, sadece bir parti değil; Atatürk’ün ve kurucuların mirasının taşıyıcısıdır. Arınma, partiyi mirasına sahip çıkarak geleceğe taşımak anlamına gelir.
Kuruluşun ve kurtuluşun partisi CHP siyaseti, kendine yönelen yolsuzluk iddialarını çürüten kişilerin siyasi ikbaline göre değil, ülkenin geleceğinin istikametini çizen bir duruş sergilemelidir.
Özgür Özel ve Parti İçi Tepkiler
Kılıçdaroğlu’nun çağrısı, Özgür Özel ve mevcut parti yönetimi içinde tartışma yarattı. Özel’in olumsuz tepkisi, çağrının önemini daha da ortaya koyuyor: Parti içi arınma, sadece bir liderin değil, tüm CHP’nin sahiplenmesi gereken bir sorumluluktur.
PM’deki ideolojik kaymalar da bu çağrının önemini pekiştiriyor. Eğer parti, yeni üyeler ve yöneticiler aracılığıyla kuruluş ilkelerinden uzaklaşırsa, arınma süreci eksik kalacak ve CHP’nin ideolojik bütünlüğü sarsılacaktır.
Tarihten Dersler: Atatürk, İnönü, Ecevit
Atatürk, CHP’yi yalnızca bir parti değil, Türkiye’nin çağdaşlaşmasının ve demokratik teminatının taşıyıcısı olarak kurmuştur. İsmet İnönü döneminde çok partili hayata geçiş, Bülent Ecevit döneminde halkçı ve sosyal adaletçi politikalar, CHP’nin halkla bağını güçlendirmiştir. Bugün Kılıçdaroğlu’nun çağrısı, bu mirasın etik ve demokratik bir devamıdır.
Parti Emekçisinin Görevi
Arınma, sadece liderlerin sorumluluğu değildir. CHP emekçileri ve üyeleri, her kararı, her adımı vicdan ve etik gözüyle denetlemeli, sürece sahip çıkmalıdır. Tabandan başlayan sahiplenme, partiyi gerçek anlamda yeniden doğuracak ve halkın güvenini tazeleyecektir.
Çağrı: Artık Eylem Zamanı
“Arınma, Hesap Verebilirlik, Sahiplenme — Şimdi!”
Bu çağrı, sadece Kılıçdaroğlu’nun değil; tüm partililerin, emekçilerin, delegelerin ve halkın çağrısıdır. Sessizlik, tarihi mirasa ve halka ihanet olur. CHP’nin geleceği için her üye, her örgüt, partiyi sahiplenmeli, temizlenmesine ve hesap verilmesine katkı sağlamalıdır.
Arınma ve hesap, etik bir zorunluluk, halkla güveni yeniden tesis etmenin ve parti mirasına sahip çıkmanın yoludur. CHP, tarihine ve Atatürk’ün emaneti olan Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmalı; geçmişin yüklerinden temizlenerek halkın sevgisini yeniden kazanmalıdır.
Kılıçdaroğlu’nun arınma çağrısı, CHP’nin tarihi ve ideolojik mirasını koruma, halkla güven bağını yeniden kurma ve geleceğe güvenle yürüyebilme fırsatıdır. Artık suskunluk yok, eylem zamanı! CHP, geleceğe geçmişin yolsuzluk ve şaibelerinden arınarak sahip çıkmalıdır.
