HALKWEBPolitika"Ey Cumhuriyet Halk Partililer; Atatürk'ün kurduğu partiye sahip çıkın"

“Ey Cumhuriyet Halk Partililer; Atatürk’ün kurduğu partiye sahip çıkın”

“Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğe hitabesi bugün Cumhuriyet Hak Partisi gençliği ve kendisini genç hissedilenlerin idrak ederek hassasiyetle kulak vereceği bu nasihatle dünden bu güne bugünden yarına bakmalıdırlar.

Dünden başlayan süreci ele alırsak 2023 yılında gerçekleşen ve daha sonra şaibelerin iddiadan ispata doğru yol aldığı günümüzde halen devam eden mahkeme sürecine, bu sürece neden, nasıl, ne zaman, ne için, nereden ve kiminle veya kimlerle gelindiğine odaklanmak gerekiyor.

2023 yılında gerçekleşen kurultay sürecinde genç ve atık bir grup başkan vekili olan Sayın Özgür Özel’in bir anda aday olması, kendisini siyasette dünden bu güne getiren sayın Kemal Kılıçdaroglu’nun karşısına rakip olması CHP’nin içinde derin CHP olmak isteyenlerin asrın belirli evrelerinde müracaat ettiği bir yola dönüştü.

Nitekim vatanını ve milletini seven genç ve kendisini genç hisseden CHP’lilerin her şeyden önce demokrasi, özgürlük, hukuk, adalet, nizam, intizam ilkelerine sadık kalarak intikam diyen ve değişimciler olarak ele alınan grubun uyguladığı furya sürecine dur demeleri gerekiyor.

Kendi partisinde tezahür eden şaibe sürecine mani olmayan ve Cumhuriyetin ilk ve kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün olduğu partinin ilke ve değerlerini koruması gerekiyor. Aksi takdirde kendi benliğine sahip çıkmayan kendi iffetini muhafaza edemeyen tarihi bir siyasi oluşumun milletin, memleketin, cumhuriyetin ve devletin onurunu nasıl muhafaza edecek?

Öncelikli olarak perver nitelikte olan CHP’li milletvekillerinin bu şaibe sürecine dur demesi demokrasinin gereği, adaletin tecellisi ve hukukun korunması için zorunlu bir vazifedir. Kimse bu derece önem teşkil eden bir vazifeden kaçamaz. Çünkü tarih bu garabet süreci, planlayanları, fonlayanları, akıl ve doktrin merkezlerini devletin nizamı ile gün yüzüne çıkardığı zaman susan ve koltuğunu korumak için sessiz kalanları alınlarında kara bir lekeyle anacak, bakacak, idrak edecek ama ciddiye alıp ikaz etmeyecektir.

CHP’nin yasama unsurun da ana muhalefet olduğu ve bu yüzden değişim ve dönüşüm bahanesiyle dıştan göstermelik modifiye edilerek seçmen ve halk kitlesine güzel ve şirin görünmeye çalıştığı günümüzde bilinen bir gerçektir.

Bir partide bir başlılık olur. Çok başlılık olan yer neresiyle bilinki orda tefrika, nifak, entrika, etki ajanlığı ve dış güçler kesinlikle vardır.

CHP’nin öncüleri değişimciler grubunun analizine odaklanması gerekiyor. Ekran karşısında konuşmayı beceremeyen ve posta koyar bir üslup ile ahkam kesenlere “siz milletin vekilisiniz, asıl olan milletin kendisidir, vekalet görevinizi doğru ve adam gibi yapın” demekten kendimizi ali koyamıyoruz. Kimse milletin verdiği yetki ile millete parmak sallayarak, kaşık göz ve asık suratla azarlama gafletine giremez. Bu millet o parmağı kırar, o gözü çıkarır o suratı muşmulaya çevirir. Siyaset dediğin akil düşünce, adil düzen, sağ duyulu yaklaşım, bilgi ve sorunların çözümüne proje odaklı yaklaşmak, kırmadan kırılmadan sarf edilen bir seyirde ilerlemekle olur.

Dünden bu günümüze gelelim. Almanya’da firari olan ve ceza evinden çıktıktan sonra vefat eden birisi ceza evine girmeden “Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve Ali Mahir Başarır” isimlerini zikrederek zehir zemberek bir açıklama yaptığında daha önceki açıklamalarını sırf iktidarı yıpratmak için paylaşan ve yorum yapan ey değişimciler neden sustunuz? Neyin pazarlığı veya anlaşmazlığı oldu? Ne vaat edildi? Ne yerine getirilmedi?. Bence CHP’nin derin düşünceler içerisinde kendi içinde olan ama kendilerinden olmayan yapay ve dışarıdan ithal edilen ve bu vesile ile 2023 kurultayı şaibe sürecini inşa edenlere odaklanması ve demokrasinin gereğini yerine getirmesi önem teşkil ediyor.

Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul büyüksehir Belediye Başkanı olduğunda işbirliği ve örtülü irtibat halinde olanlar var mı? Varsa bu kişiler kim?

Ekrem İmamoğlu’nun usulsüz işler ve suç işlediği süreçler gün yüzüne çıktığı zaman kendisini cumhurbaşkanı adayı ilan etmesine CHP’nin neden bir fikri olmadı, yoksa CHP parti meclisinde Ekrem İmamoğlu’na yakın olan kişiler İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde onu derin CHP lideri ilan ederek Cumhurbaşkanı adaylığına mı teşvik etti? Bu derece önemli olan sorunun cevabı kimde gizli?

Demokrasi, insan hakları, adalet, hukukun üstünlüğü ilkeleriyle kurulan Cumhuriyet Halk Partisi değişimciler sayesinde nasıl temel ilke ve prensiplerinden taviz vermeye kalkar oldu?

Atatürk’ün ilke ve inkılaplarına bağlılık, cumhuriyetin temel değerlerinin korunması gerek diyen CHP’nin kendi değerlerine sahip çıkmaması üzücü bir durumdur.

Konuyu Partisi konusundan çıkararak milli güvenlik politikaları doğrultusunda devletin güvenliği, milletin refahı ve vatanın selameti için ele almak gerekiyor. Bir stratejist olarak bu açıdan konuyu izah etmek daha doğru olacaktır.

Türkiye jeo-stratejik konumda yer alan bir coğrafi konumu sahiptir. Sınır hattımız aynı zamanda Zengazur Koridoru, İMEC, Davut Koridoru ve İbrahim Paktı ile sarmalanmak isteyenler ile Doğu Avrupa ve Balkanlar nezdinde Arnavutluk üzerinden Bektaşi Devleti kurma hedefleri her gün hız kazanan bir süreç haline geldi. Tüm bu sorunlar ile mücadele eden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin milli güvenlik politikaları doğrultusunda adım atma evresinde değişimciler ile değişen CHP’nin tavrı ne olacak? Devlet ve millet eksenli mi bir seyir izleyecekler yoksa değişimcileri değiştiren değişimin bilinmeyen yüzü ile mi seyir alacaklar?

Özgür irade, fikir, düşünce ve demokrasinin hakim geleceği bir Türkiye diyen CHP’nin günümüzde kağıttan kaplana dönmemesi için ivedili bir şekilde kendisine gelmesi önem teşkil ediyor.

Öncelikli olarak devam eden mahkeme süreci sonuca varana kadar şaibe ile geldiği iddia edilen Sayın Özgür Özel’in affını CHP’den talep ederek emaneti ehline teslim edip TBMM’ de grup başkanı olarak çalışmalarına devam ederken sulh, sükunet ve adaletin tecellisi için sabırla beklemesi gerekiyor.

Emaneti ehil olarak alan ilk adım olarak millete seslenerek “CHP’ halkın ve milletin partisidir, halk ve millet istemeden kimse bir şeyi değiştiremez, teşebbüs eden fikrini ve zikrini bozarak sadece kendisini değiştirir, CHP’nin değişimcilere değil değerlerini koruyan, milletin menfaatine, devletin bekasına ve ülkenin refahını arzu edenler ile başarıya ulaşacaktır” demesi önem teşkil ediyor.

Nitekim Ekrem İmamoğlu’nun kendisini hülle ile Cumhurbaşkanı adayı ilan etmesinin doğru bir adım olmadığı, henüz ortada bir Cumhurbaşkanlığı seçimi gibi bir süreç olmadığı için bu derece yanlış bir adımın kişisel ve dış etken destekli olduğu ve bu yanlışın milli güvenlik politikalarına zarar verdiği için CHP’nin bir Cumhurbaşkanı adayı yoktur, bu süreç seçim sürecinde kendisini belli eder şuan değildir diyerek ülkemizi bir kaos sürecinden korumalıdır.

Belkide Ekrem İmamoğlu’na yabancı misyon temsilcileriyle hasbihal evresinde sayın Kemal Kılıçdaroglu için “Senin Cumhurbaşkanlığı adayına sıcak bakmaz” demesi üzerine “evraka” diyerek gökten düşen elmanın adı “değişim” olmuş olabilir. Sorun burada değişim ve elma değil, o elmanın hangi gökten düştüğü gerçeğidir.

Daha sonra CHP’de emaneti teslim alanın 2023 şaibeli kurultay sonrasında tezahür eden yerel seçimler ardından aday gösterilen, İlçe, il ve genel merkeze entegre edilen kişiler arasında değişim ve dönüşüm için ince ve hassas bir değerlendirme yapması önem teşkil ediyor.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin huzur ve sükûneti, milletin refahı, vatanın selameti, ordu ve kuvvet unsurunun gücü, ekonomik kalkınma ve dış politika stratejileri her zamankinden daha önemli bir seyirde ilerlerken bir belediye başkanın genel merkezi abluka altına alıp genel başkanın icraat hürriyetini gölgeleyerek şaibe sürecinde iddia edilen finans ve farklı vaatlerle delegelerin duygusal zafiyete sevk edilmesi CHP’nin özelinde duracağı ve öz eleştiri ile kendisini sorgulayarak fabrika ayarlarına dönmesi gereken bir durumdur.

Bugün ülkemiz için Zengazur Koridoru konusunda son derece hassas bir süreç ilerliyor, İMEC hattı ülkemiz için dış politika konusunda hassasiyetle takip ediliyor, Davut Koridoru Ortadoğu’ da tüm dengeleri bozmayı hedeflerken bunun karşısında duran Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Dışişleri Bakanı ile miting sürecinde dalga geçmeye çalışan densiz, silkelen ve kendine gel, sana bu konuşma metnini değişimciler mi verdi? Değişimcilere bu metni onları değiştiren mi verdi? Ekrem İmamoğlu’na gücü yetmeyen bir genel başkanın burada kendi iradesiyle hareket edemediği halkın sokakta dile getirdiği yoğun eleştiri konuları arasında yer alıyor. CHP’nin tarihinde milli politikalarla dalga geçmek nerede görülmüş?

Cumhuriyetin ilk partisi olan CHP’nin Cumhuriyetin ikinci yüz yılında devlet, millet, vatan, ordu için gayret etmesi gerekirken sizi ilke ve prensiplerinizden kim değiştirdi?

Doğu Avrupa ve Balkanlar nezdinde Arnavutluk üzerinden hedeflenen Bektaşi Devleti hedefinin Lübnan, Suriye, Irak, İran, Azerbaycan ekseninde teo-politik bir kriz olarak duvara dönüşmesini hedefleyenlerin hedeflediği değişime karşı değişimcilerin duruşu nasıl olacak? Milli ve manevi değerleri koruyan ve teo-politik bir krizden ülkemizin ve milletimizin korunması mı yoksa krizin tetiklenmesi mi?

TBMM nezdinde “Terörsüz Türkiye Vizyonu” doğrultusunda faaliyet eden komisyonun ülkemiz, milletimiz ve devletimiz için önemi çok büyüktür ve bu komisyonda görev alanların sorumluluğu çoktur.

Terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda ilerlerken terör örgütlerinin ve organize suç unsurlarının hiç bir şekilde taciz baskılarına ve tezahür eden belirli olaylarda hukukun üstünlüğü ön planda tutularak hiç bir imtiyaz verilmemelidir.

Ekrem İmamoğlu’nun devam eden davası ve yine yargı sürecine intikal eden CHP belediyelerini bahane ederek mitingler düzenleyerek ülkenin ana gündemini etkilemek, iç ve dış politika ekseninde çatışma sürecini tetikleyenleri yanlış yoldan değiştirmek için CHP’nin ve CHP’lilerin kendisine gelmesi gerekiyor.

Buna öncülük edecek CHP Milletvekilleri, belediye başkanları, il ve ilçe başkanları ve gençlik kolları Atatürk’ün ilke ve değerlerini korumak, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne örnek bir adımla birlikte tarihe geçecek bir adım atmaları gerekiyor.

Sakarya Meydan Muharebesinin Sakarya ilinde yapıldığını sanan değişimciler ile Sakarya Meydan Muharebesini Haymana, Ayaş ve Polatlı’da düşmana karşı koyanlar arasında tercihin ne derece mühim olduğunu hatırlamak gerekiyor.

Yeni yüzyılın Türkiye Yüzyılı olması için gayret ederek cumhuriyetin ikinci yüzyılında hep birlikte mücadele ederek muasır medeniyetler seviyesine erişmek için gayret etmeliyiz.

Zihinleri, fikirleri değiştirmek ve öz benliğinden uzaklaştırmak isteyenlerin değişen fikirlerini tekrar fabrika ayarlarına dönüştürmek için gayret edilmelidir.

Yasama sürecinden yaşam sürecine tezahür eden sorunları çözecek yaklaşımlar milletin arzu ettiği temennilerdir. Bu millet kimsenin marabası değildir, kimsenin boyunduruğunda değildir. İçinde bulunduğumuz ekonomik sorunlar, sınırda tezahür eden milli mücadele sürecini katkı sunmak varken şaibeli kurultay süreçlerini gölgeleyenler hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye sadık değillerdir.

Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu güzide nasihatinden yola çıkarak ey değişimciler siz görevinizi nasıl yapıyorsunuz? Vatanımızı ne kadar seviyorsunuz?

Vatan ve cumhuriyet çalışkan insanların omzunda yükselir. 25 yıldır vatanını yükseltmek için çaba sarf edenler ile bu çabaya köstek olmak için gayret edenlerin kendilerine gelmesi ve Cumhuriyetin ikinci yüzyılında yeni yüzyılın Türkiye Yüzyılı olması için gayret etmelidir.

Bu vatan bizim, hepimizin. Bu coğrafya bize emanet, hepimize. Bu topraklar bizim ve işleyerek değerlerini artırmak hepimizin vazifesi.

Bu sınırlar bizim, hepimizin namusu, birlikte korumalıyız. Bu dil (Türk Dili) bizim, hepimizin, hoş görü ve nezaket ile konuşup anlaşmalıyız. Bu ordu bizim, hepimizin milli güvenliğimiz için mücadele eden Mehmetçiklerle birlikte olan gönüllerde buluşmak gerekiyor. Bu ormanlar bizim, hepimizin yansada yeniden dikmek cumhuriyetin bir değeri ve bütünlüğün kendisidir. Bu kültür bizim, hepimizin kendi değerlerimiz ile kardeşçe yaşamalıyız kalleşçe değil. Bu medeniyet bizim ve hepimizin, kusura bakmayın kimse bu değeri değiştiremez, değiştirme cüretinde dahi bulunmaz. Çünkü medeniyet değerleri kadim ilkelerle Selçuklu ve Osmanlı mirasçısı olan Türkiye’nin ukdesindedir.

Değişimi değiştirecek değişiklerin kendisini “Plato, Sokrates, İbn-i Haldun, Farabi, Fuzuli” vb. görmesi doğru değildir.

Şunu asla unutmayın; Ayakları yere sağlam basmayan ya salıncakta ya da hayal aleminde serap içinde uçuyordur.

Ey CHP’nin akil kitlesi, yasama temsilcisi ve milletin emanetçileri, emekçilerin yoldaşı, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne savunanlar “Her şeyi ile kendine yeten bir Türkiye” hedefi doğrultusunda kenetlenerek çöktüğünü değil çömelerek dinlendiğiniz yerden ayağa kalkın ve vatandan, milletten önce partinize sahip çıkın, millet ve vatanı merak etmeyin onlar kendilerini korur ve muhafaza eder siz kendinizi kurtarın.

Ey CHP’nin gönül verenleri CHP’den ayrılan belediye başkanlarının ikazı itiraz ve haykırışlarına kulak verin.

Milli ve manevi değerlere, halkın bütünlüğü ve gençlerin sokaktan uzak tutulmasına gayret edin. Sosyal medyayı bir silah olarak kullanan şahıslara dikkat edin. Degişimciler ile değiştirilecek olan CHP erken seçim.hamlesi ile iç güvenliği tehdit eden bir zaman evresinde hareket etmek isterse de şayet sandıktan çıkan sonuç CHP’yi, A’yı da üzer, B’yi de. Kimse milli güvenliğimize zarar verecek bir hamleyi kendisinde bir hak olarak görme gafletine düşmesin.

Kendi içinizde sizlere parya düzenini değişim furyası ile gark eyleyenlerin derdi siz değilsiniz. Sizin üzerinizden ana muhalefet partisini kuşatmak ve Cumhuriyetin ikinci yüzyılında Türkiye Yüzyılı olacak olan yurdumuzun önüne set çekmek isteyenlerdir.

Terörsüz Türkiye için, sınırlarını muhafaza eden güçlü Türk Silahlı Kuvvetleri için, üreten ve yeniliklere yön veren bir gençlik, yerelden genele bütünlüğü sağlayan suhulet, afet, acil durum ve olağanüstü haller ekseninde milletin bütünlüğü, yardımlaşma ve dayanışma sürecinde ahilik, Hayme Ana ve Yeni Nesil Baciyan-i Rum Modeli eşliğinde Anadolu’nun yeniden yeşermesi için dünden ibret alarak bugüne sahip olarak yarına ve yarından sonrasına hep birlikte odaklanmalıyız. Çünkü başka bir Türkiye yok.

CHP’in değişime değil tazelenme sürecine ihtiyacı var. O da değişim bahanesi ile şaibe ile geldiği yine CHP’lilerin dile getirdiği husus olarak günümüzde mahkeme sürecine yansımış durumda.

CHP’in Suriye, Irak, İran, Azerbaycan hattında tezahür eden sorun süreçlerinin milli savunma ve dış politika ekseninde etkileri ve bu süreçlerin iç politika, ekonomi ve sosyal politikalar kapsamında çözüm stratejilerinin neler olabileceğini dile getirecek bir vizyon çerçevesinde ierlemesi için adım atması gerekiyor. (Serdar Bozdoğan/Kafkassam)

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR