HALKWEBYazarlarEnerji, Piyasanın İnsafına Terk Edilemez!

Enerji, Piyasanın İnsafına Terk Edilemez!

Elektrikte üretim ve dağıtım, doğalgazda ithalat ve dağıtım acilen kamulaştırılmalıdır.

0:00 0:00

Elektrik ve doğalgaz, modern yaşamın vazgeçilmez ihtiyaçlarıdır. Ancak Türkiye’de halkın ezici çoğunluğunu oluşturan dar gelirli kesimler, bu temel hizmetlere erişmekte büyük zorluklarla karşı karşıya. Emekçiler, emekliler ve asgari ücretliler, kışın soğukta battaniyeye sarılarak hayatta kalmaya çalışıyor. Bu durum, sosyal devlet anlayışının ve halkın temel haklarının fiilen hiçe sayıldığını gösteriyor.

Türkiye’deki uygulamalar açıkça gösteriyor ki elektrik ve doğalgazda tüketici hakları, kamu yararı ve sosyal devlet anlayışı ayaklar altına alınmıştır. Firmaların vahşi ve rantçı uygulamaları ön plana çıkmış, evrensel tüketici hakları ve kamu yararı ikinci plana itilmiştir.

Güncel Faturalar ve Örnekler

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) verilerine göre, yıllık toplam tüketimi 4.000 kWh, yani aylık ortalama 333 kWh olan konut aboneleri, 2026 itibarıyla Son Kaynak Tedarik Tarifesi kapsamına alınacak. 30 günlük fatura döneminde ortalama 333 kWh elektrik tüketen ve aylık 993 TL’yi aşan faturalar, yeni düzenlemeyle bu tarifeye tabi olacak.

Doğalgaz tarafında ise 4 kişilik bir ailenin kış aylarındaki ortalama gideri aylık 2.500 TL’ye kadar çıkabiliyor. EPDK’nın resmi açıklamasında zammın %24,6 olduğu belirtilse de, TMMOB ve saha verileri, gerçek fatura artışlarının bu oranın çok üzerinde olduğunu ortaya koyuyor.

Bu rakamlar, temel yaşam hakkını dahi karşılamaktan uzak. Sorunun temelinde özel şirketlerin egemenliği ve piyasacı anlayış var. Türkiye’de elektrik üretiminin yarısından fazlası, dağıtımın ise %90’ı özel firmaların elinde.

Doğalgaz dağıtımı da büyük ölçüde özel sektöre bağlı. Ayda 240 kWh’e kadar tüketimlerde faturaların %70’inin dağıtım bedelinden oluşması, sistemin ne kadar adaletsiz olduğunu gösteriyor. Üretim maliyetleri artmadığı hâlde yapılan zamlar, dar gelirli tüketicilerin özel şirketlerin kasasına kaynak aktarmasına yol açıyor.

Enerji piyasalarının en kritik özelliği ise “5’li çete” olarak adlandırılan devasa şirketlerin hâkimiyeti. Bu beş şirket, elektrik üretiminden dağıtıma, doğalgaz ithalatından dağıtımına kadar piyasayı kontrol ediyor. Kar hırsı, sosyal adaletin önüne geçmiş; enerjiye erişim artık lüks bir ayrıcalık hâline gelmiş durumda.

Çözüm: Kamulaştırma ve Sosyal Adalet

Bu tablo, sadece ekonomik değil, toplumsal bir adalet sorunudur. Sosyal devlet anlayışı, halkın temel haklarını korumakla yükümlüdür ve piyasacı zihniyetin yarattığı enerji yoksulluğuna sessiz kalamaz.

Çözüm açıktır:

Elektrikte üretim ve dağıtım, doğalgazda ithalat ve dağıtım acilen kamulaştırılmalıdır.

Dağıtım bedelleri kontrol altına alınmalı, kar hırsıyla yapılan zamlar durdurulmalıdır.

Emekçilerin ve emeklilerin maaşları, insanca yaşamaya yetecek seviyeye çıkarılmalıdır. 2026 bütçesinde bu konuda gerekli değişiklikler yapılmalıdır.

Bu adımlar, sosyal demokrat yönetim anlayışının gereğidir. Halkın hakkı, özel şirket karlarının önüne konulmalıdır. Enerjiye erişim artık bir ayrıcalık değil, her yurttaşın temel hakkıdır. 5’li çete karşısında durmak, halkın hakkını savunmak demektir.

Sosyal devletin görevi, her yurttaşın eşit ve adil şekilde enerjiye erişmesini sağlamak ve temel haklarını güvence altına almaktır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI