Ayşe Barım olayında sonuçtan girişe doğru yürüyelim.
Uzmanlar, “Sanat bireyin duygularını, düşüncelerini ve içsel dünyasını dışa vurmasının bir
yolu ve bu sürecin kısıtlanması kişinin ruh sağlığını derinden etkileyebilir” diyor. Yani yaratıcı
ifadenin engellenmesi, ciddi psikolojik etkiler doğurabilir.
Nietzsche’nin söylemiyle, “Sanat, yaşamın kaotik ve acı dolu doğasını katlanılır kılar.”
Sanatını icra edemeyen bir sanatçı, bu anlam kaynağından mahrum ve varoluşsal bir
boşluk hissiyle karşı karşıya kalabilir. Bu durum, umutsuzluk, motivasyon kaybı ve
değersizlik hissi gibi depresif belirtilere yol açabilir.
Oyuncu Merve Kayaalp ve Seda Fettahoğlu’nun intiharları, sektördeki tekelleşme, işsizlik,
rekabet ve nepotizm gibi bugüne kadar dillendirilemeyen sorunları gün yüzüne çıkardı.
Yıllardır, menejerlik ajansı, cast direktörü, yapımcı ve kanal arasında dar bir çevrede aynı oyuncularla dönen iş trafiği, ID ajansın kadrosunda yer alamayan, evinde oturup depresyon ilaçlarına sığınan oyuncuların hayata devam etmesini zorlaştırdı.
Her yıl onlarca mezun veren tiyatro ve sinema bölümleri bu sıkışmışlığı kat be kat artırdı. Uzun süre işsiz kalan oyuncular, faturalarını ödeyebilmek için başka işlere yöneldi. Sektördeki tekelleşmenin doğurduğu vahşi rekabet öyle bir boyuta taşındı ki menejerler
cast direktörlüğü yapmaya ve çalıştıkları projelerde kendi oyuncularına yer vermeye
başladı. Bu düzen yapımcının işini kolaylaştırırken, işsiz oyuncu sorunu çığ gibi büyüdü.
Ücret eşitsizliği, her projede biraz daha sınıf atlayan “esas oğlan ve esas kız” yarattı. Meslek etiği, ekip ruhu unutuldu ya da hiç yoktu.
Astronomik kaşeler gündeme geldiğinde çalışma koşullarının zorluğundan dem vuran ve Gezi protestolarında şöyle bir görünen “esas oğlan ve esas kız” setlerde yaşanan adaletsizliği görmezden geldi.
Setler aslında kimin için zor?
Hasan Karatay (2019)
Netflix yapımı Atiye dizisinin setinde dekor işçisi olarak çalışan 28 yaşındaki Hasan Karatay, boya yaparken merdivenden düşerek ağır yaralandı. Kazanın ardından hastaneye kaldırılan Karatay, 9 Nisan 2019’da hayatını kaybetti. Olayda sette ambulans, iş güvenliği uzmanı bulunmaması ve Karatay’ın sigortasız çalıştırıldığı ortaya çıktı.
Serkan Taki (2025)
Şakir Paşa Ailesi dizisi setinde 2025 Nisan’da konakta çıkan yangına müdahale etmeye çalışan 43 yaşındaki yapım amiri Serkan Taki, dumandan etkilenerek kalp krizi geçirdi ve hayatını kaybetti. DİSK’e bağlı Sinema Çalışanları Sendikası, olayın yapım şirketlerinin kâr hırsı ve İSG önlemlerinin yetersizliğinden kaynaklandığını ifade etti.
Ertaç Sevim, Ömer Pektaş ve Abdullah Pektaş (2012)
TRT 1’de yayınlanan Şubat dizisinin setinde dekor işçisi olarak çalışan Ertaç Sevim (26), Ömer Pektaş (26) ve Abdullah Pektaş (49), bayramın ikinci gününde İzmit’e dönüş yolunda trafik kazası geçirdi. Eflatun Film’e bağlı olarak çalışan bu işçiler, yoğun çalışma
temposu ve uykusuzluk nedeniyle kaza geçirmiş ve hayatlarını kaybetmiştir. Olay, setteki
uzun çalışma saatleri (20-21 saat) ve güvencesiz koşulların bir sonucu olarak
değerlendirildi.
Cengiz Demirağ (2019)
Kuzgun dizisi setinde çalışan kamyonet sürücüsü Cengiz Demirağ, Avcılar’da makas
atan bir otomobilin sıkıştırması sonucu üst geçidin beton direğine çarparak hayatını
kaybetti. Kazada bacağı kopan Demirağ kurtarılamadı. Kazaya sebep olan üç kişi olay yerinden kaçtı.
Serkan Topal (2020)
Bursa’da Poyraz Karayel ve Hayat Yolunda gibi dizilerde set asistanı olarak çalışan 25
yaşındaki Serkan Topal, alacak-verecek meselesi yüzünden tartıştığı kişiler tarafından
bıçaklanarak öldürüldü. Cesedi yakılarak yok edilmeye çalışıldı. Bu olay, set çalışanlarının güvencesiz çalışma koşullarının ötesinde, sektördeki sosyal riskleri de
gözler önüne serdi. Set kazaları ve iş cinayetlerinin önüne geçmek için daha iyi planlama, İSG önlemlerinin
artırılması ve sendikal hakların güçlendirilmesi kritik önemdedir.
Ayşe Barım ve ID İletişim, Türkiye eğlence sektöründe önemli bir yere sahip olsa da tekelleşme ile yarattığı uçurumun vicdanı sorumluluğu ağırdır. Menajerlik ve kast direktörlüğü farklı uzmanlık gerektiren alanlar. Her ikisi için de eğitim ve ehliyet zorunluluğu getirilmeli ve denetlenmelidir.
Ayşe Barım’a “adalet” arayanlar, sektör emekçileri için de aramalı ve yüksek sesle haykırmalıdır.