HALKWEBYazarlarKapılar tutulmuş neylersin…

Kapılar tutulmuş neylersin…

Atakan Sönmez
Atakan Sönmez
İnsan... Çerkes... Gazeteci

CHP yönetiminin “bir yandan müzakere bir yandan mücadele” dediği yöntem demek böyle bir şeydi.

Kapılar tutulmuş neylersin
Neylersin içerde kalmışız
Yollar kesilmiş
Şehir yenilmiş neylersin
Açlıktır başlamış
Elde silah kalmamış neylersin
Neylersin karanlık bastırmış
Sevişmezsin de neylersin.

1. Dünya Savaşı’nda Fransız ordusunda asker olarak savaşan, 1926 yılında Fransız Komünist Partisi’ne üye olan ve sonrasında İspanya’ya geçerek Faşist Diktatör Franco rejimine karşı savaşana Paul Eluard, 2. Dünya Savaşı sırasında Naziler tarafından Paris’in işgal edilmesi üzerine yukarıdaki satırları yazdı.

Sabahattin Eyüboğlu tarafından Türkçeye kazandırılan o sözler, Zülfü Livaneli’nin bestesi ile Türkiye’de yıllarca baskıya karşı direnen milyonların dilinde marşa dönüştü.

Eluard, diktatörlere karşı verilen mücadelenin de sembollerinden oldu dünyada. Ezra Pound gibi onlarla uzlaşmayı değil, savaşmayı seçti. Hem kalemiyle hem yüreği ve bileğiyle.

Çünkü yüreğinde öyle büyük bir özgürlük tutkusu taşıyordu ki, hiçbir diktatör onun bu tutkusuna dizgin vuramazdı.

“Okulda defterime,
Sırama ağaçlara,
Yazarım adını.
Okunmuş yapraklara,
Bembeyaz sayfalara,
Yazarım adını…”

Diyerek özgürlüğe olan tutkusunu da kaleme almış ve bu şiiri de yine bir Zülfü Livaneli bestesi ile Türkiye’de özgürlük mücadelesi veren milyonlara yıllarca umut olmuştu.

Peki durduk yere nereden aklıma geldi Paul Eluard?

Esenyurt’ta kameralar önünde yaşanan cereyan eden olay karşısında dilimden döküldü o satırlar:

“Kapılar tutulmuş neylersin…”

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyum atanmasına karşı CHP’liler ilçede bir nöbet başlattı.

Ancak eylem yapan CHP’liler belediye binasına sokulmuyor. Hatta seçilmiş belediye meclis üyeleri bile belediye binasına sokulmuyor.

Çünkü kapılar tutulmuş, polis ablukası altında…

Dün de CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır yanında bazı milletvekilleri ile Esenyurt Belediyesi önüne gitti.

CHP heyetinin, belediyeye girişine çevik kuvvet ekipleri izin vermedi.

Bunun üzerine Ali Mahir Başarır, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’u aradı.

Kameralar önünde yaşanan diyalogda, Kurtulmuş’u ne söylediği duyulmadı ama bir süre sonra CHP heyetinin girişine izin verilmesinden ‘onay’ çıktığı anlaşıldı.

Aslında daha önce İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da zorlanmış giriş izni için. Belli ki Yerlikaya ya telefonları açmadı ya da olumsuz dönüş yaptı.

Ali Mahir Başarır, izin vermeyen Yerlikaya’ya bütçe görüşmeleri sırasında milletvekillerinin tepki göstereceğini söyleyerek ikna etmeye çalışıyordu Kurtulmuş’u.

CHP yönetiminin “bir yandan müzakere bir yandan mücadele” dediği yöntem demek böyle bir şeydi.

İzin verildiği kadar aktivizm,
İmkan verildiği kadar muhalefet,
Kapıların açıldığı kadar ziyaret.

“Benim yüksek yerlerde tanıdığım var” siyaseti, Esenyurt’ta polis kalkanı önünde ‘tanıdığa açılan telefonla açılan kapı’yla son buldu.

Ne diyordu şair?

Şehir yenilmiş, neylersin?

YAZARIN DİĞER YAZILARI